Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Fuzuli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yersiz, Gereksiz, Boşuna, Haksız, Sürevsiz
- El Kandalı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kelepçe
- Ameliye kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eylem, Uygulama, İşlem
- Rölativizm kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bağıntıcılık
- Kuran kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kelam-ı Kadim, Mushaf
- Yavan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Katıksız, Yağsız, Bilgisiz
- Reis Bey kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Başkan
- Ardı Sıra kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Takiben
- Sosyolog kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Toplumbilimci
- Kuvvetli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Demir, Güçlü, Keskin, Saygın, Üstelik, Üstün
- Tıkız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Berk, Katı, Muhkem, Sıkı, Tıknaz, Dolgun, Şişkin, Kalın, Yağlı, Yoğun
- Forma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Biçim, Şekil
- Çakıl Taşı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çakıl
- Mendebur kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İğrenç, Pis, Sümsük, Sünepe
- Aynasız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çirkin, Kötü, Ters
- Jandarma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Açıkgöz, Zaptiye, Korucu, Kolluk
- Yönetmen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Müdür, Direktör, Rejisör
- Ant İçmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yemin Etmek
- Öğle Vakti kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öğle, Zeval Vakti, Öğleyin, Öğlende, Gün Ortası, Nısfınnehar, Günorta Çağı
- Çeviri kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tercüme, Çevirme
- Fersah kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kulaç
- Sunuş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sunmak İşi, Ön, Maruzat, Ön Söz
- Bidar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uyanık
- Külüstür kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eski
- Berber kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Perukar, Tellak
- Mandepsi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Oyun, Tuzak
- Günahlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Günahkâr
- Yollamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Göndermek, Atmak, Çekmek, Çıkarmak, Sunmak
- Chat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Söyleşi
- Kalça Kemiği kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Oma
- Diyabet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şeker Hastalığı
- Vıcırdamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hareket Etmek
- Sahteci kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sahtekâr
- Reprodüksiyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çoğaltma
- Yağmacı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çapulcu
- Kemalizm kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Atatürkçülük
- Normal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Olağan, Uygun, Doğal, Düzgülü
- Yaldızlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aldatıcı
- Hilekâr kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cambaz
- Matematik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İşlembilim, Cebir
- Yergin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çirkin, Mezmum
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü