Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Dingildek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaypak
- Batma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Boğulma, Gömülme, İnkıraz, Dağılma, Çöküş, Yok Olma, Son Bulma, Çökme
- Ole kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yaşa
- İpsiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Haylaz, Serseri
- Rençber kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çiftçi, Irgat, Gündelikçi, Eğner, Tarım İşçisi
- Sakarca kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sarsakça
- Boyun Borcu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vecibe
- Hatırşinas kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Saygılı, Hatır Sayan
- Oligarşik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Takımerksel
- Uyurgezer kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sairfilmenam
- Burum kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Büklüm
- Şen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eğlenceli, Neşelendiren, Neşeli, Sevinçli
- Buna Göre kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Binaenaleyh
- Sahip kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İye, Ehil, Haiz, Malik, Koruyan, Is, Koruyucu
- Saygı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çekinmek, Hürmet, İhtiram
- Çekememek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kıskanmak, Katlanamamak
- Hatalı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kusurlu, Suçlu, Yanlış
- Dış Satım kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İhracat
- Kekeç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kekeme
- Cefengiyat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ivır Zıvır, Yave, Zırva
- Halk Ozanı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Âşık
- Solist kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Solo Okuyan, Solocu
- Saldırıcı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mütecaviz, Saldırgan, Tecavüzkâr
- Müstahdem kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hademe
- Yazıklanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Acınmak, Esef Etmek, Teessüf Etmek
- İrat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gelir
- Mıhça kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Üvendire
- Meşgul kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dolu
- Zevk Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eğlenmek
- Kabahat Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Halt Etmek
- Kovan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Arı Peteği, Arı Teknesi, Yayık
- Birleşik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bir, Mürekkep
- Yıkıntı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Enkaz, Göçük, Virane, Viranelik
- Öldürülen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Maktul
- Dikeç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Direk, Sütun
- Esenleşmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vedalaşmak
- Kadirşinas kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Değerbilir, İyilikçi, İyilikbilir
- Babaanne kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nene, Nine
- Akide kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İnanç
- Sızlanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ağlamak, Sızıldanmak, Vızıldamak, Yakınmak, Dert Yanmak, Şikayet Etmek, Tazallüm Etmek, Şekva Etmek
- Kokoroz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mısır
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü