Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Kokoroz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mısır
- Kusmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Boşaltmak, Reddetmek
- Vurunmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Koymak
- Geçen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sabık
- Mutasavver kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düşünülmüş
- Ara kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Açıklık, Aralık, Fasıla, Mesafe, Ortam, Boşluk
- Tümsekli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dışbükey, Kabarık
- İki Canlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gebe, Hamile
- Şecere kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Soyağacı
- Eda kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hal, Davranış, Hava, İşve, Naz, Şive, Tavır, Verme, Ödeme
- Başak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sümbül
- Saka kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sucu, Payizbülbülü, Su Taşıyıcı
- Yükselme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Terakki, Terfi
- Ufacık Tefecik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çelimsiz
- Manen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ruhça, Duyguca, Gönülce
- Formalist kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Biçimci, Bürokrat
- Şüphesiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kuşkusuz, Elbette, Muhakkak, Zahir, Mutlak
- Diktafon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ünalga
- İşbaz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İşgüzar
- Serkeşlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kafa Tutma
- Sızıltı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şikâyet
- Göz Kamaştırıcı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Görkemli, Muhteşem, Parlak
- Beka kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kalıcılık, Ölümsüzlük, Ölmezlik, Kalım
- Materyal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gereç, Özdek, Öğe, Malzeme
- Akademi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yüksekokul
- Tanrısız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dinsiz, İmansız, Putperest
- Tedvir Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çevirmek, Yönetmek
- Bağıt kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Akit, Sözleşme
- Dize kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mısra
- Daralmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sıkılmak, Sıkılaşmak, Bunalmak, Azalmak, Küçülmek, Zayıflamak
- İtham Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Suçlamak
- Tımar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bakım
- Hazan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güz, Sonbahar
- Gülünç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kepaze, Komik, Matrak, Tuhaf, Güldürücü
- Dal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kol, Bölüm, Arka, Boyun, Branş, Budak, Çıplak, Ense, İhtisas, Omuz, Şube, Yalın, Birlik, Sırt, Düz
- Hercai kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Değişken, Yeltek
- Çizinti kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sıyrık
- Gönül kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Arzu, Can, Dil, Hatır, İçeri, İstek, Kalp, Karın, Sine, Yürek
- Kota kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sınırlama, Had, Norma
- Getirmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gelmek, İletmek, Sağlamak, Sürüklemek
- Çaylak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Toy
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü