Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Direnç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mukavemet; Rezistans
- Engel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Duvar, Köstek, Mahzur, Mani, Müşkül, Pürüz, Yük, Mania
- Agreman kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uygunluk
- Umursamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Önemsemek, Meraklanmak
- Kişiselleştirmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bağlamak
- Programcı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İzlenceci, Yapımcı
- Saik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İtki, Sebep, Neden, Güdü
- Paranoyak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İşkilli
- Yetinmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Avunmak, Kalmak, Kani Olmak, Kanmak, Kifayetlenmek, İktifa Etmek
- Ervah kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ruhlar
- Pastoral kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çobanıl
- Zikıymet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Değerli, Kıymetli
- Yavan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Katıksız, Yağsız, Bilgisiz
- Katılmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Akmak, Benimsemek, Binmek, Gelmek, Girmek, Karışmak, Kavuşmak, Uğunmak, Üstelemek, İştirak Etmek
- Halk Oyu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Halk Oylaması, Referandum
- Süslü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Süslenmiş, Bezenmiş
- Kavrayış kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İhata, Ufuk, Zihin
- Sıkıcı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İç Sıkan, Tedirgin Eden
- Komite kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Encümen
- Ağrılı Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Acımak
- Sahipsiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İyesiz, Kimsesiz
- Öd Kesesi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Safra Kesesi
- Sakatlanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sökelmek
- Biteviyelik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Süreklilik, Yeknesaklık
- Minval kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Biçim, Tarz, Yol
- Akçıl kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Beyazımtırak, Solmuş, Aklaşmış
- Tiryakilik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bağımlılık, İptila
- Gönen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Küçük Göl; Nem, Rutubet; Nemli (Toprak)
- Telhek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Palyaço, Soytarı
- Yozlaşmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bozulmak, Dejenere Olmak, Tereddi Etmek, Dönüşen, Özünden Uzaklaşmak
- Bünyevi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yapısal
- Gerek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İcap, Lazım, Lüzum, Lüzumlu
- Büyüksemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İzam Etmek
- Hareketsiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Durgun, Ölü, Tek, Sabit
- Teleobjektif kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uzmercek
- Edinmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sağlamak, Sahip Olmak, Kazanmak, Olmak, Yapmak, İktisap Etmek
- Multimedya kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çokluortam
- Tahayyül kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düşleme, İmgeleme, Hayal Etme, Kılıklama
- Ayak Tabanı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aya
- Uysal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Geçimli, Yumuşak Başlı, İtaatli, Munis, Söze Bakan, Yumuşak, Yüzüyola
- Safiyet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Saflık
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü