Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Zaruret kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mecburiyet, Zorunluluk, Sıkıntı, İhtiyaç, İcap, Yoksulluk
- Anlaşmazlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İhtilaf, Aykırılık, Geçimsizlik, Birleşmezlik, Uyuşmazlık
- Pinpon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yaşlı
- Topal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aksak
- Yönetilebilir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güdümlü
- Melike kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kadın Hükümdar, Padişah Karısı, Kraliçe
- Geçen Yıl kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bıldır
- Asayiş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güvenlik, Baysallık, Emniyet
- Sındırmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kırmak, Parçalamak
- Fark kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ayrım, Üstelik, Tefrik, Başkalık
- Düğmük kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düğüm
- Bitirimhane kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kumarhane
- Kızdırma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ateş
- Karışma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dahil, Müdahale
- Fraksiyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bölüngü, Bölüntü, Hizip
- Doygunluk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İstiğna, Tatmin
- Dışarlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Taşra
- Torba kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Poşet
- Buat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kutu
- Statü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Heykel, Tüzük, Konum
- Yüksek Sosyete kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cemiyet
- Dazlak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Daz, Kabak
- Seğirtmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çabuk veya Sıçrayarak Yürümek, Koşarak Gitmek
- Ödem kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yumru
- Mevlut kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mevlit
- Nacak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Balta
- Pencere kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cam
- İllüstratör kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bezeyici
- Vatani kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yurtsal
- Namazlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Seccade
- Kurt kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Canavar, Kurnaz
- Sıkıt kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Komprime; Düşük
- Pılı Pırtı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eski Eşya, Eşya
- Sanaka kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Boş İnan, Hurafe
- Hademe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Görevli, Odacı
- Banko kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kesinlikle
- Prenses kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kinz
- Muzaffer kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yengici, Yenmiş, Üstünlük Elde Etmiş, Utkulu, Utkan
- Haliyle kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Olduğu Gibi; Doğal Bir Sonuç Olarak, İster İstemez
- Tatbikatçı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uygulamacı
- Yoğaltıcı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tüketici
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü