Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Bilgicilik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Safsata, Sofizm, Safsatacılık
- İstinatgâh kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dayanak
- Gırla kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alabildiğine, Pek Çok
- Kabartmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Atmak
- Aktifleştirici kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Etkinleştirici
- Fok kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ayı Balığı
- Kesinlikle kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Katiyen, Kesin, Keskinlikle, Muhakkak, Mutlak, Mutlaka, Nasıl, Pekâlâ
- Zangır Zangır kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tir Tir, Zıngır Zıngır, Zıngıl Zıngıl
- Aylamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Beklemek
- Kalantor kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gösterişi Seven, Varlıklı
- Doyulmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Doymak
- Sahiplik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İyelik, El, Mülkiyet
- Sarımtıl kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kavun İçi
- Yurtlandırmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İskan Etmek
- Büsbütün kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tamamen, Tamamıyla, İyiden İyiye, Sırf, Temelli, Hiç Eksiksiz Olarak, İyice
- Kaplıca kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ilıca
- Ateşlemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tutuşturmak, Kışkırtmak, Yakmak
- Sempozyum kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bilgi Şöleni
- Harbi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Askerî, Doğru, Mert, Temiz
- Sükût kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Susku, Susma, Sessizlik, Konuşmama, Söz Söylememe
- Daniska kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İyi, En İyi, Âlâ
- Alısün kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çınka, Telefon
- Müderris kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öğretmen, Profesör
- Göt kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dip, Kıç
- Dallık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gündizme, Takvim
- Cumhuriyet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kamu Erki, Ulusal Egemenlik
- Tutuklamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hapsetmek, Tutmak
- Okusuz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ümmi
- Urba kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Giysi
- Hezimete Uğratmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çommak, Ezmek, Sindirmek, Yenmek
- Teâlâ kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yüce
- Baylanlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İşve, Naz
- Az kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eksik, Noksan, Biraz, Kıt, Seyrek, Birkaç, Dar, Düşük, Mahdut
- Tornistan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tersyüz Etme
- Çiğde kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hünnap
- Yararlanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Faydalanmak, İstifade Etmek, Anlamak, İstismar Etmek
- Bahusus kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hele, En Çoğu, Özellikle
- Lep kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dudak, Kenar
- Göstermelik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Numunelik, Numune, Örnek, Mostralık
- Köpürmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sinirlenmek, Feveran Etmek
- Haşlanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaynamak
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü