Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Revolver kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Altıpatlar
- Tekel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İnhisar, Müstemleke, Monopol
- Zerrin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sarı, Altın, Sarı, Fulya
- Zarar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ziyan, Mazarrat, Dokunca, Hasar, Hüsran, Zayiat, Eksilme
- Fistül kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Akarca
- Buhari kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şömine
- Paket kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bağlama
- Gudde kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Beze
- Espressivo kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Duygulu, İçten
- Rütbe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aşama, Derece, Mertebe, Mevki, Paye, Sıra
- Şehadet Parmağı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İşaret Parmağı
- Fistan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Entari, Pilili Eteklik
- Para Cüzdanı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çarık
- Rasyonalist kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Usçu
- Bayır kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dışarı
- Dağıtıcı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Müvezzi; Distribütör
- Eksper kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ayırtman, Bilir Kişi, Uzman
- Demir Kazık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kutup Yıldızı
- Kent kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Köy, Şehir, Kasaba, Site
- Bakımlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mamur, Eskimemiş, Yıpranmamış, Bayındır
- Sürekli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Daima, Daimi, Daimî, Devamlı, Durmadan, Kalıcı, Temelli
- Bengisu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Abıhayat
- Manav kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Göğerti Satan, Sebzevatçı
- Elverişsiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Namüsait
- Söze Bakan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uslu, Uysal
- Değişmeyen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karar
- İdea kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düşünce, Fikir
- Kânunuevvel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aralık
- Terk Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bırakmak, Koymak, Vazgeçmek
- Sabırlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dayançlı, Çıdamlı
- Kayırtmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kesmek, Makaslamak
- Meyil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eğim, Akıntı, Özlem, Eğilim, Temayül, İlgi, Eğiklik, Sevme, İstek
- Naçar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çaresiz, Düşkün, Zavallı, Umarsız
- Patadan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ansızın
- Solmamış kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Diri
- Kombinezon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gömlek, Düzenleme, Tertip, Kolsuz Entari
- Peydah Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Peyda Olmak
- Eğitimci kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Terbiyeci, Pedagog
- Hodpesentlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sükse
- Düzenlemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tertip Etmek, Düzeltmek, Tanzim Etmek, Açmak, Dizmek, Hazırlamak, Yapmak, Düzen
Vermek
- İncitmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Acıtmak, Batmak, Delmek, Kırmak, Rencide Etmek, Üzmek, Yaralamak
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü