Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Empati kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Duygudaşlık, Özdeşlik, Diğerkâm
- Çoğunluk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çokluk, Ekseriyet
- Esirgememek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kıymak
- Zooloji kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yılkıbilim
- Vasiyetname kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vasiyet
- Yazıklanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Acınmak, Esef Etmek, Teessüf Etmek
- İsteksiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gönülsüz
- Oyulgalanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Birikmek
- Hassas kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alıngan, Duyarlı, Duygulu, Duygun, İçli
- Resesyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Durgunluk
- Laiklik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Özgenlik
- Rutubetli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nemli
- Sergiye Koymak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sergilemek
- Girişimci kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Müteşebbis
- Borçlanma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İstikraz
- Koridor kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aralık, Dehliz, Gezinti, Beçenek, Dar Geçit, Geçenek
- Matem kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yas
- Çivilemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mıhlamak, Öldürmek, Vurmak
- Kâse kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çanak, Piyale
- Kavis kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yay, Eğmeç
- Fonksiyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İşlev
- Muzaffer kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yengici, Yenmiş, Üstünlük Elde Etmiş, Utkulu, Utkan
- İkrah Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İğrenmek, Tiksinmek
- Hanay kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Avlu, Hol, Sofa
- Bulunan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mevcut
- Sığa kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kapasite
- Balçak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kabza
- Aptal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Budala, Bön, Ahmak, Akılsız, Zekâ Yoksunu, Alık, Alık Salık, Avare, Derbeder, Dingil, Geri, Salak, Serseri, Şapşal
- Özlemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aramak, Darıkmak, Hasretini Çekmek, Sağınmak, Susamak
- Söz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alay, Güfte, Kelam, Kelime, Laf, Lafız, Lakırdı, Lakırtı, Lügat, Nazire, Nutuk, Söylenti, Sözcük
- Lehim Yapmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Lehimlemek
- Dünür kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dünürcü, Kuda, Elçi
- Guatr kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Guşa, Cedre
- Verecekli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Borçlu
- Karacılık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İftira, İsnat
- Barhana kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kafile, Küçük Kervan, Göç, Göç Eşyası, Kullanışsız Konak
- Teamül kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Davranış, İş, Verdiş, Yapılageliş
- Vuzuh kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Açıklık, Aşikârlık, Aydınlık
- Yarış kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Koşun, Rekabet, Yarışma, Müsabaka
- Rezil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alçak, Aşağılık, Kepaze, Rüsva, Adi
- Gündizme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dallık, Takvim
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü