Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Kisve kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kılık
- İndikatör kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gösterge
- Yaşlı Başlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Olgun
- Girişimci kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Müteşebbis
- Mide kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kursak, Aşkazan, İç, İşkembe, Karın, Yürek
- Arkaik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aşnı, Eskil
- Manav kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Göğerti Satan, Sebzevatçı
- Şehremini kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Belediye Başkanı
- İzafet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bağıntı, Mal Etme, Bağlama
- Tuvalet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ayakyolu, Hela, Wc, Yüznumara
- Hesaplama kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sayımlama
- Sağman kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sağılan, Sağımlı, Sütlü
- Vedia kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Emanet, İnam
- Yakınmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ağlamak, Koymak, Sızlamak, Sızlanmak, Şikayet Etmek
- Has kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mahsus, Özgü, Saf, Katışıksız, En İyi Cinsten
- Örü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Otlak
- Telesmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Acele Etmek, Aşıkmak
- Varlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mevcudiyet, Zenginlik, Servet, Hayat, Mal, Mülk, Ömür, Para, Sermaye, Üzeri, Vücut, Varsıllık, Variyet, Önemli, Yararlı, Değerli, Popülasyon
- İsabetli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uygun, Yerinde
- Nisbet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Oran
- Sıcaklık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alev, Hararet, Isı, Sühunet
- Fetiş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Put
- Firari kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaçak
- Bezgin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yılmış, Bıkkın
- Tarla kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Toprak
- Şavk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Işık
- Tırtırkçı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yankesici
- Nehari kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yatısız, Gündüzlü
- Eğer kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şayet, Velev
- İptal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Silme, Bozma, Çürütme, Hükümsüz Kılma
- Kök kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Asıl, Cins, Dip, Esas, Havuç, Kaynak, Köken, Nesep, Sap, Şişman, Temel, Üs
- Nalbant kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Takavcı, Takacı
- Takoz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kama
- Vestiyer kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Askılık
- Grafik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çizge
- Emmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çekmek, İçmek, Soğurmak, Massetmek
- Kılınış kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Oluş, Vuku
- Harelenmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mevişlenmek
- Tevhit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Birleştirme
- Kendisi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kendi, Özü, Şahsen
- Kamera kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sınalga, Alıcı, Kameraman, Almaç, Kameriye, Çardak
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü