Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Yetimemi ile ilgili kayıtlı bilgi bulunamadı!
- Edevat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aletler, Gereçler, Avadanlık
- İtfaiye Aracı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İtfaiye
- Vasıflar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Evsaf
- Başbakan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Başvekil, Başnazır
- Hat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Biçim, Çizgi, Sınır, Yazı, Yol, Geçek, Kanal
- Şose kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Stabilize Yol
- Tuğra kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tura
- Kırılan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alıngan
- Müzminlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Süreğenlik
- İşret kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İçki
- Aradan Kaldırmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gidermek
- Yürek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kalp, Cesaret, Ciğer, Dil, Gönül, İç, İçeri, Karın, Kupa, Mide, Sadır, Sine
- Nobranca kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaba, Kırıcı, Sert
- Kitabiyat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaynakça
- Sınai kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Endüstriyel, Uransal
- İte Kaka kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zorla
- Gündem kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ruzname, Uysal, Gün Tertibi
- Lerze kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Titreme
- Kimyacı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nesnebilimci
- Kelepin Ucu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İp Ucu
- Pufla kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kabarık, Yumuşak, Kaba
- Voltaj kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gerilim
- Hislenmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Duygulanmak
- Zorunluk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mecburiyet, Zorunluluk
- Neşir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Baskı, Saçma, Yayma, Yayım
- Demlendirmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Demlemek
- Vazetmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Koymak
- Slayt kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Saydam
- Somurmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Emmek
- Hadden Artık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aşırı
- Kayyum kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vasi
- Vikaye kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Koruma
- Acıma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Merhamet, Rahim
- Kıraç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çorak
- Gözü Sulu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gevrek, Nazik Yürekli
- Şayia kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yayıntı, Söylenti
- Omuzlamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aşırmak
- Bağlamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düğümlemek, Söz Almak, Takmak, Cezbetmek, Tamamlamak, Tutmak, Tutturmak, Yok Etmek
- Yönetmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İdare Etmek, Tedvir Etmek, Çevirmek, Kullanmak
- Seksiyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bölüm, Oturum
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü