Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Esrimek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gaşyolmak; Vecde Gelmek; Mest Olmak, Sarhoş Olmak
- Düzenleniş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tertibat, Tertip
- Hasbelkader kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Rastlantı Sonucu Olarak, Tesadüfen
- Katarsis kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Arınma
- Aşpaz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aşçı
- Selamat Kalın kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Allah?a Ismarladık
- Seçmeli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Muhayyer
- Ruhsal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tinsel, Ruhi
- Tenkitçi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eleştirmen, Münekkit
- Duyultu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şayia
- Fellah kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çiftçi
- Silahçı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pusatçı
- Jön kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Genç
- Seri kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Atik, Dizi, Bütün, Sıra, Hızlı
- Rotasyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Döngü
- Polifonik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çoksesli
- İfsat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kargaşalık
- İstifham kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Soru
- Kafeterya kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aşhane
- Vitamin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gıda
- Tıfıl kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ufak, Acemi, Toy
- Yer Kabuğu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yeryüzü
- Alabildiğine kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Azami
- Umu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Arzu, İstek, Umut
- Semirmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şişmanlamak
- Nükteci kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nüktedan
- Beygir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı At
- Pülverizatör kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Püskürgeç
- Bilyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Milyar
- Etkilemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cezbetmek, Dokunmak, İşlemek, Koymak, Silkelemek, Tesir Etmek
- Dönüş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Devir
- Hâl kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Davranış, Dert, Durum, Güç, Hatır, Kuvvet, Sıkıntı, Takat, Tavır, Tutum, Vaziyet, Ben, Benek, Puan
- Kusur kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eksiklik, Noksan, Nakısa, Hata, Ayıp, Özür, Teltik, Yanlış, Arıza, Kabahat, Pürüz, Şaibe, Ağdık, Ağman
- Sabah kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gündüz, Sabahleyin, Seher, Yarın
- Boğazlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Obur, İştahlı, Pisboğaz
- Pratikman kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İşlevce
- Başlamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Girişmek, Harekete Geçmek, Muameleye Koymak, Almak, Atılmak, Doğmak, Gelmek, Girmek, Kalkmak, Koyulmak, Olmak, Oluşmak, Tutmak
- Ant İçmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yemin Etmek
- Berrak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Duru, Aydınlık, Açık, Temiz, Dupduru, Şeffaf
- Alışkın kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alışkan
- Afişe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bildiri
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü