Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Esrimek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gaşyolmak; Vecde Gelmek; Mest Olmak, Sarhoş Olmak
- Hidro kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Su
- Vazgelmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vazgeçmek
- Dızlamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çarpmak, Soymak
- Müracaat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Başvuru, Hitap
- Sorum kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sorumluluk, Durum, Mesele, Mesuliyet
- Cüda kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ayrı, Uzak
- Tesir Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Etkilemek
- Dipli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Derin, Esaslı, Köklü, Temelli
- Suistimal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hıyanet, Suiistifade, Kötüye Kullanma, Yolsuzluk
- Filo kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bit, Armada, Donanma
- Bilahare kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sonra, Sonradan, Daha Sonra, Sonraları
- Nesir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düz Yazı, Düzyazı
- Rezonans kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Titreşim
- Değme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gelişigüzel, Her, Rastgele, Seçkin, Seçme, Temas
- Kod kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gizim, Harf
- Setir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Örtme, Gizleme
- Tarumar Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dağılmak, Karışmak
- Dızman kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şişman, İri yarı
- Çentmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kertmek
- Sessiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Durgun, Sakin, Sakit, Samit, Suskun, Tek, Ünsüz, Yumuşak
- Sabah Erkenden kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Seher Tezden
- Sentez kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bileşim
- Şapadanak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ansızın
- Hak Yolu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Doğruluk
- Sakitleşmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yatışmak
- Zafiyet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zayıflık, Arıklık, Güçsüzlük, Dermansızlık
- İfratçı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Müfrit
- Makbuz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alındı, Fiş, Kabız, Alıt
- Sığın kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alageyik
- Zerer kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sakınca
- Batmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Boğulmak, Gömülmek, Dalmak, İflas Etmek, Çökmek, Kaybolmak, Dokunmak, Gark Olmak, İncitmek, Kirlenmek, Sançmak, Yemek, Yok Olmak
- Boşlamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İhmal, Bırakmak, Sermek
- Abdesthane kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ayakyolu, Tuvalet
- Gebeş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aptal, Sersem
- Müsamaha kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hoşgörü, Yumuşaklık, Görmezlikten Gelme, Göz Yumma
- Nazariye kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kuram
- Sulanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Su Koyuvermek, Cıvıtmak
- Neccar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Doğramacı
- Teşebbüs kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Girişme, Girişim, Deneme, El Atma
- Mücerret kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bekâr, Soyut, Evlenmemiş, Yalnız, Ancak
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü