Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Etnografik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Budunbetimsel
- Bicik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Meme
- Pislemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kötülemek, Yermek
- Kervansaray kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Han
- Tiryak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Afyon, Panzehir
- Bilişmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öğrenmek
- Peşinen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Önceden
- Melisa kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kovan Otu, Oğul Otu
- İlişkin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ait, Bağlı, İlişik, Değişli, İlgili, Değgin, Merbut, Müteallik, Münasebettar
- Başkalık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ayrım, Fark
- Yaver kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yardımcı, Emir subayı
- Mağdur kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kıygın
- Muamele Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Davranmak
- Solist kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Solo Okuyan, Solocu
- Asabi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sinirli
- Sentez kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bileşim
- Kır Vermek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kırıtmak
- Sıfat Fiil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ortaç
- Ariza kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dilekçe
- Kucaklamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kuşatmak, Sarılmak, Sarmak
- Zemberek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yay
- Ormangülü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Açalya
- Yeterlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ehliyet, Kifayet, Liyakat, Yeterlilik
- Uygulamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tatbik Etmek, Vurmak, Yapmak
- Mutasarrıf kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kullanıma
- Ehliyetsiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yetersiz
- Fakülte kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Medrese
- Deprenmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hareket Etmek, Kımıldamak, Kımıldanmak, Sarsılmak
- Çıra kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Lamba
- Normal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Olağan, Uygun, Doğal, Düzgülü
- Haberdar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Haberli, Muttali
- Müşfik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sevecen
- Mucur kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kömür Kırığı
- Sorumluluk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Boyun, Günah, Mesuliyet, Sorum
- Yaydırma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tevzi
- Münasebetsiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Saygısız, Aksi, Çirkin, Ters, Uygunsuz
- Kıyas kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karşılaştırma, Mukayese, Örnekseme, Oranlama
- Palazlaşmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Büyümek, Gelişmek
- Sarkıntılık Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sataşmak
- Dinelmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dikelmek
- Gün Ortası kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öğle
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü