Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Evsemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Özlemek
- Milenyum kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Binyıl
- Uyuklamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dalmak, Mürgülemek
- Harç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Katışık, Mahlul, Masraf
- Hastalık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dert, İllet, Tutku
- Münfail kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kırgın
- Demirbaş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Avadanlık, Envanter
- Tas kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çanak
- Metal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Maden, Mühür
- Bikir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kızlık, Erdenlik, Bekâret
- Anif kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaba, Sert
- Erik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alça, Kayısı
- Şizoit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bozuk
- Ümranlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bayındır
- Ümitvar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Umutlu
- İskân kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yurtlanma, Yerleşme, Yerleştirme
- Yapı Taşı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Esas, Temel
- Bayram kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alay, Neşe, Sevinç, Şenlik
- Mukayese kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kıyaslama, Karşılaştırma, Kıyas, Ölçüştürme, Oranlama
- Sıfat Fiil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ortaç
- Oylaşım kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Müzakere, Tezekkür
- Basitçe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kolay
- Sevgi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aşk, Sevda, Bağlılık, Hatır, Kalp, Muhabbet
- Müsterih kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dinç, Sakit, İçi Rahat, Erinçli
- İare kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eğreti, Ödünç
- Saat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sögen, Sayaç, Vakit, Zaman
- Sınav kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yoklama, İmtihan
- Yıkık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Harap, Tufeyli, Viran, Ören
- Gezinme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Seyran
- Cevir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cefa, Eziyet, Üzgü
- Çağrıştırmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Benzemek
- Hüküm kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Egemenlik, Etki, Hız, Karar, Önem, Şiddet, Yargı
- Dizlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şalvar
- Muğlâk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Anlaşılmaz, Çapraşık, Karışık
- Köpürmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sinirlenmek, Feveran Etmek
- Bengi Su kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Abıhayat
- Çirkin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Berbat, Biçimsiz, Suratsız, Bed, Gudubet, İbret, Kaba, Karanlık, Münasebetsiz, Nahoş
- Peyda kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Belli, Açık
- Pislenmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kirlenmek
- Beleş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karşılıksız, Bedava, Ücretsiz, Karşılıksız Olarak, Emeksiz, Parasız, Havayi, Müft, Müfte, Pulsuz
- Mütehavvil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Değişken
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü