Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Sin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gömüt, Makber, Metfen, Mezar, Kabir, Yaş
- Başarmış kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nail
- Eylemsi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fiilimsi
- Başdizgici kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Başmürettip
- Define kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gömü
- Nom kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kanun, Yasa
- Dejenere kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Soysuz, Yoz, Bozulmuş
- Menfaat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çıkar, Kâr, Yarar, Ası
- Acemce kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Farsça
- Atıfet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bağış, İhsan, Lütuf
- Üstün kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Faik, Kudretli, Kuvvetli, Seçkin, Üst Gelen, Yenen, Kazanan, Daha Elverişli
- Nezd kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yan, Kat
- Tasarım kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tasavvur, Dizayn
- Portmanto kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Askılık
- Muztarip kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Acılı, Acışmalı
- Teskere kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sedye
- Tanıtma Adı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Jenerik
- Salip kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Haç
- İhvan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yakın Dostlar, Arkadaşlar, Eş Dost
- Anlaşmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uyuşmak, Sözleşmek, Kavilleşmek, Bağdaşmak, Kaynaşmak, Uzlaşmak, Barışmak, Geçinmek
- Görmezlikten Gelmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Görmezliğe Vurmak
- Şataf kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çalım, Süs
- Meftun kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tutkun, Gönül Ermiş, Vurulmuş
- Sanaatkar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sanatçı
- Çalma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kibrit, Makas
- Savran kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Merdiven
- Kaynak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Asıl, Bulak, Göz, Hazine, Kaynama, Kök, Memba, Menşe, Pınar, Kaynarca
- Kokteyl kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karışım
- Değişmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çekişmek, Değiştirmek, Dönmek, Mübadele Etmek, Yürümek, Tahavvül Etmek, Tebeddül Etmek
- Bunalım kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Buhran, Kriz, Bunluk
- Mutasarrıflık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sancak
- Bayır Kuşu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çalı Bülbülü
- Kebir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Büyük, Ulu, Yaşlı
- Matine kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gündüz Seansı
- Olgunluk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tekâmül
- İdeoloji kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düşüngü
- Suçlar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Taksirat
- Halka kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kangal
- Dil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Anahtar, Gönül, Lisan, Yürek
- Engelleyen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kırıcı
- Raşe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ürperme, Ürperiş
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü