Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Fantastik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düşlemsel, Düşsel, Hayal Ürünü, Hayali
- Yumuşaklık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Letafet, Müsamaha
- İstikrarsız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dengesiz
- Nevi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tür, Çeşit
- Eyvan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Teras
- Getirmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gelmek, İletmek, Sağlamak, Sürüklemek
- Çapul kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Soygunculuk, Yağma, Talan
- Vurdumduymaz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Umursamaz, Aldırmaz, Aldırışsız, Duygusuz, Duvar Yüzlü, İtinasız, Lakayıt, Anlayışsız, Kavrayışsız
- Faydasız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nafile, Yararsız
- Egzotik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yabancıl
- Boşamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bırakmak
- Besi Suyu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öz su, Usare
- Kahverengi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kahveyi
- Dermek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Derlemek, Toplamak, Teker Teker Toplamak, Devşirmek
- Dünya kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yerküre, Yer Yuvarlağı, Âlem, Camia, Cihan, Çevre, Devran, Dış, Diyar, Herkes, Kâinat, Küre, Ortam, Yer, Yeryüzü, Zemin, El Gün, Acun, Evren
- Lafız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kelime, Söz
- Bölümlemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sıralamak, Sıraya Koymak, Sınıflamak, Tasnif Etmek
- İham kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İma, Telmih
- Üzünç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Üzüntü
- Sanılmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gelmek
- Yakışır kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uygun, Yaraşıklı
- Tazyik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Basınç, Baskı, Zorlama, Sıkıntı Verme, Sıkıştırma
- Rüşt kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Erginlik, Yetişkinlik
- Funda kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çalılık, Süpürge Otu
- Emcek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Meme
- Kitle kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kütle, Yığın, Topak, Öbek, Topluluk
- Kakırdamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kurumak, Ölmek
- Jen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gen
- Tir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kalas, Tomruk
- Ceren kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ceylan
- Tamir Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Onarmak, Yapmak
- Gaddar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Acımasız, Cani, Hınzır, İnsafsız, Kıyıcı, Merhametsiz
- Şüpheci kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kuşkucu
- Tulum kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şişman, Tombul, Tüp
- Delihane kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tımarhane
- Bobin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sarımlık, Makara
- Yer Yuvarlağı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dünya
- Yasama kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kanunvericilik, Teşri
- Fena Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bozulmak, Fenalaşmak
- Göçkün kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Göçebe
- Yoğaltmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tüketmek, İstihlak Etmek
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü