Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Fiske kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çırtma
- Bağışlama kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bağışlamak İşi, Affetme, Mağfiret, Gufran, Hibe Etme
- Nasır kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kabar
- Abidevi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Anıtsal
- Terkeş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sadak
- Kohumbazlık Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kayırmak
- Tutam kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hisse
- Rozet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nişan
- Zıngırdamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zangırdamak
- Baziçe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Oyun
- Şamil Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kapsamak
- Cemi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bütün, Cümle, Hep
- Güllabi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Açıkgöz, Kurnaz
- Optimum kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uygun Değer
- Mefsuh kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bozulmuş
- Üleşmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ayırmak, Bölünmek, Bölüşmek, Paylaşmak
- Aşama kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Rütbe, Derece, Kademe, Merhale, Basamak, Adım, Mertebe, Paye
- Çangal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sırık
- Methiye kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Övgü
- En Dairesi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Enlem
- Anaokulu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uşak Bahçesi
- Nikap kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yüz Örtüsü, Peçe
- Telekomünikasyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uziletişim
- Sürdürümcü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Abone
- İta kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Verme, Ödeme
- Azmetmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karar Vermek
- Bucak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Açı, Kasaba, Kenar, Köşe, Nahiye, Yer, Zaviye
- Endogami kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İçevlilik
- Başağrısı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sıkıntı
- Tükenmez kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sonsuz
- Muhasip kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sayman
- Yüce kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ulu, Büyük, Ulvi, Yüksek
- Taraf kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cephe, Cihet, Kanat, Nazır, Semt, Veçhe, Yaka, Yan, Yer, Yön, Yöre, Yüz, Taman, Bölge,
Bölüm, Kat
- Cahillik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bilgisizlik
- Halas Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kurtulmak
- Zaman kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vakit, Süre, Müddet, Devir, Dönem, Mevsim, Çağ, Bugün, Dakika, Devran, Gün, Saat
- İkon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tapıncak
- Yapılanma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Oluşum
- Beyinli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Akıllı
- Gevşek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uyuşuk
- Çalapaça kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zorla Yürüterek, Sürükleye Sürükleye
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü