Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Fonksiyonel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İşlevsel
- Ahiret Yolculuğu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ölüm
- İttifak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uyuşma, Bağdaşma, Anlaşma, Bağlaşma, Birleşme, Oy Birliği
- Mismar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çivi, Mıh
- Bacarıklık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vukuf
- Ateşli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Coşkun, Hararetli
- İnkıbaz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kabız, Keder, Sıkıntı
- İntegral kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tümlev
- Küfretmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Okumak, Sıvamak, Sövmek
- Kapanca kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düzen, Hile
- Tariz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İğneleme, Taşlama, Dokundurma, Taş
- Hidrosfer kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Suyuvar, Suküre, Su Yuvarı
- Sentez kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bileşim
- Recim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Taşlama, Taşa Tutma
- İnsafsız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vicdansız
- Mübahase Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bahse Girmek, Tartışmak
- Öncü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bayrak, Birinci, Kılavuz, Önder, Pişdar
- Büyüklük kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İrilik, Kocamanlık, Çap, Devlet, Heybet, İhtişam, Oran
- Afra Tafra kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çalım, Çalımla, Fiyakayla, Gösterişle
- Ayak Topu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Futbol
- Yaşayan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Canlı
- İzin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İcazet, Mezuniyet, Müsaade, Onay, Ruhsat
- Alt Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yenmek
- Silgi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bozan, Havlu, Öçürge
- Fücceten kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ansızın
- Diskotek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kulüp, Disko
- Gelme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Göçmen
- Otomatikman kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kendiliğinden
- Koruma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Himaye, Muhafaza, Müdafaa, Vikaye
- Müsekkin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yatıştırıcı
- Kısıtlamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mahdutlaştırmak, Sınırlamak, Tahdit Etmek, Hacir Altına Almak
- Vezinli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ölçülü
- Sinir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Asabiyet, Asap, Öfke
- Omur kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fıkra, Fikar
- Sin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gömüt, Makber, Metfen, Mezar, Kabir, Yaş
- Eriyik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mahlul
- Müterakki kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İleri, İlerici
- Paralamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Parçalamak
- Revnak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Parlaklık, Göz Alıcılık
- Tanılamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tanımak, Teşhis Etmek
- Hami kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gözeten, Koruyan, Koruyucu, Kayıran, Kayırıcı, Velinimet
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü