Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Salmalk ile ilgili kayıtlı bilgi bulunamadı!
- İzbe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Basık, Loş, Nemli, Kuytu; Sapa
- Tokmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kapı Zengi
- Gönül Rahatlığı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Huzur
- Büklüm kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Buruk, Burum, Dönemeç, Kıvrım, Viraj
- Yuvgu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Merdane
- Rölativite kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bağıntı
- Yüzölçümü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mesahai Sathiye
- Kolayca kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kolaylıkla, Kolay
- Hicret kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Göç
- Dokunulmazlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ayrıcalık
- Konsept kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düzen, Görüş, Kavram, Tarz
- İdeal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mefkûre, Ülkü
- İtinalı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Özenli
- Transparan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Saydam, Şeffaf
- Taaccüp kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şaşma
- Tabı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bası, Baskı
- İşletmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İstismar Etmek, Kullanmak
- Millet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Herkes, Kavim, Ulus
- Ampirik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Deneysel
- Muzaheret kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kömek, Yardım
- Memba kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaynak, Pınar
- Okusuz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ümmi
- Hatun Kişi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kadın
- Çoğaltma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Teksir
- Çalımlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gösterişli, Tafralı, Havalı, Kibirli
- Dayanışmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mütesanit Olmak
- Tiksinmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Buruşmak, İğrenmek, Yermek
- Aceleten kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çabucak
- Tavzih kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Açıklama
- Okul kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mektep, Meslek
- Devam Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gitmek, Seyretmek, Yaşamak
- Derman kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güç, Takat, Mecal; İlaç; Çıkar Yol, Çare
- Sait kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sesli, Ünlü
- Uçkun kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Heyelan
- Telaşsız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Soğukkanlı
- Silgiç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Silecek
- Vıcık Vıcık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Değersiz, Sıvık
- Koruma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Himaye, Muhafaza, Müdafaa, Vikaye
- Taharetsizlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cenabet
- Sözlü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Namzet, Yavuklu
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü