Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Halat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Urgan
- Nokta kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tamamlamak, Konu, Yuv, Çekit, Bekçi, Benek, Derece, Gözcü, Nöbetçi, Puan, Radde, Sınır, Yer, Durak
- Gözetçi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bekçi
- Suni kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Takma, Yapay, Yapma, Yapmacık, Eğreti
- Bengisu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Abıhayat
- Yenileşme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Modernleşme
- İcbar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zorlama
- Saydam kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şeffaf, Transparan
- Mahpushane kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cezaevi, Hapishane, Tutukevi
- Stop kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dur
- Aleni kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ortada, Açık, Meydanda, Belli
- Sürur kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sevinç
- Doğru kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düz, Namuslu, Dürüst, Yasal, Gerçek, Güzel, Hak, Hakikat, Harbi, Sadık, Sevap, Tamam, Yakın
- Bekâret kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kızlık, Erdenlik, Saflık, Temizlik, Masumluk, Doğallık, Tazelik, Yenilik
- Onama kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tasvip
- Kavgalı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dargın
- Armağan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hediye, Mükâfat, Ödül, Bağış, İhsan, Yadigâr
- Tasnif kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sınıflama, Ayırma, Bölümleme, Ayrılama
- Süre Aşımı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Müruruzaman, Zaman Aşımı
- Boğuşmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çabalamak, Uğraşmak
- Konu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bahis, Husus, İş, Laf, Mevzu, Sayfa, Sermaye
- Esasen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Temelinde, Aslında, Gene, Zaten, Başından, Temelinden, Kökünden
- Gırla kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alabildiğine, Pek Çok
- Cüretkâr kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Atak, Yürekli
- Alıştırma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Egzersiz, Beden Eğitimi, İdman, Talim
- Hemfikir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kafadar, Aynı Düşüncede, Aynı Görüşte, Oydaş
- Cahillik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bilgisizlik
- Kaldırıcı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kriko
- Çökmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yıkılmak, Oturuvermek, Basmak, Batmak, Çömelmek, Çürümek, Göçmek
- İrsal Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Göndermek
- Rölativizm kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bağıntıcılık
- Artı Uç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Anot, Pozitif Elektrot
- Liberal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hoşgörülü, Erkinci
- Parazit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Asalak, Cızırtı, Tufeyli
- Kömüş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Manda, Su Sığırı, Camız
- Yatırmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bastırmak, Düzeltmek, Harcamak, Tevdiatta Bulunmak, Eğmek
- İğne Yapmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İğne Vurmak
- Mayasıl kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tuzlu Balgam, Egzama
- Kurbağa Adam kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dalgıç
- Ödev kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vazife, Borç, Zorunluluk, Vecibe, Mükellefiyet
- Kapsamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Havi Olmak, İhata Etmek, İhtiva Etmek, Şamil Olmak
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü