Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Halta kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tasma
- Yönetme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İdare
- Komşu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bitişik, Mücavir
- Zihniyet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Anlayış, Kafa, Düşünme Yolu, Düşünce Biçimi
- Kapsamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Havi Olmak, İhata Etmek, İhtiva Etmek, Şamil Olmak
- Çecik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çivi, Halka
- Cep Faresi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yankesici
- Anekdot kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öykücük, Kısa Anlatı, Güldürücü Öykücük
- Yapılanma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Oluşum
- Denklik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Müsavat
- Kara kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Esmer, İftira, Kötü, Leke, Siyah, Toprak
- Paketlemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaplaştırmak, Yakalamak, Yığıp Bağlamak
- Payizde kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güzün
- Zararına kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zarar Ederek
- Günorta kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öğle
- Risale kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Broşür, Kitapçık
- Kanyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dar Ve Dolambaçlı Boğaz, Kapuz
- Müsavat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eşitlik, Beraberlik
- Ün kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ad, Nam, San, Ses, Şan, Şeref, Şöhret, Tavış
- Manevi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tinsel, Ruhsal, İçten, İçlek
- Masif kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Som, Çıta
- Kokuşma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tefessüh
- Yataklık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kerevet, Karyola
- Taş Pamuğu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaya Lifi, Asbest
- Mikroplanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kirlenmek
- Tuzağa Düşürmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aldatmak
- Vasıtasız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Doğrudan
- Sağduyu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aklıselim
- Yötelmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öksürmek
- Boynu Bükük kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Üzgün
- Akarca kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Küçük Akarsu, Kemik Veremi, Kaplıca, Fistül, Sürekli İşleyen Çıban
- Takdimcilik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sunuculuk
- Üzgü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cefa, Eziyet, Sıkıntı, Eza
- Prens kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tigin
- Sançmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Batmak, Saplamak, Rekzetmek
- Vahdaniyet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Birlik
- Mübalağa kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Abartma, Abartı
- Bodur kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tıknaz, Bacaksız, Bastıbacak, Bücür, Alçakboylu, Cırttan, Kısaboy
- Terennüm kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Irlama, Ötme, Şakıma
- Müstebit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zorba
- Kavramak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Anlamak, Sıkıca Tutmak, Derk Etmek, Görmek, İhata Etmek, Okumak, Tutmak
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü