Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Harlak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çağlayan
- Senlibenli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Samimi
- Lodos kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güney, Boz Yel, Ak Yel
- Şapkalık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vestiyer
- Gider kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Masraf, Harcama, Çıkar, Mahariç, Masarif
- Siyasa kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Politika, Siyaset
- Kasıntı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dikbaş, Gurur, Kurum, Tekebbürlü
- Varaka kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kağıt, Yazılı Kağıt, Varak
- Seyretmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bakmak, Eğlenmek, Görmek, İzlemek
- Yapı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bina, Bünye, Kuruluş, Mimari, Örgü, İnşaat, Strüktür, Konstrüksiyon, Yol
- Çeki kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sıkıntı, Tartı, Üzüntü
- Şanslı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uğurlu
- Halta kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tasma
- İnsider kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İçpaydaş
- Dantelli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Oyalı
- Üstüne Götürmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gocunmak
- Muzaffer kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yengici, Yenmiş, Üstünlük Elde Etmiş, Utkulu, Utkan
- Omlet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaygana
- Zatlar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zevat
- Gergin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bozuk, Sinirli
- Yararlanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Faydalanmak, İstifade Etmek, Anlamak, İstismar Etmek
- Eser Etkimek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tesir Etmek
- Dilekçe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ariza, İstida, Arzuhal
- Nail Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bulmak, Erişmek, Kavuşmak, Ulaşmak
- Firez kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ekin
- Hapşırma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aksırık
- Halis Muhlis kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öz
- Değişmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çekişmek, Değiştirmek, Dönmek, Mübadele Etmek, Yürümek, Tahavvül Etmek, Tebeddül Etmek
- Kros kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kır Koşusu
- Oda kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Göz
- Maksi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uzun
- Döküntü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Berbat, Çer Çöp, Değersiz, Enkaz, Kötü, Dökülüp Saçılmış, Ayak Takımı, İndifaat
- Tedbirli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Önlemli, Hesaplı
- Fasılasız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Arasız, Aralıksız, Biteviye, Ayırmak, Bölmek, Çözmek
- Hayme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Asmalık
- Çırağ kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mum, Kandil, Lamba
- Labirent kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dolangaç
- Aran kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Geniş Ambar, Hangar
- Hırgür kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çekişme, Dalaşma, Kavga
- Şaşırtan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şaşırtıcı
- Uzanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gitmek, Ulaşmak, Yetişmek
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü