Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Havlamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ürümek
- Gülmeli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mizahi
- Yaygın kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Geniş
- Kutlama kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tebrik
- Koordinasyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eşgüdüm, Alakalandırılma, Alakalandırma
- Bırakıt kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tereke, Miras
- Psikoloji kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ruhbilim, Tinbilim
- Hiddet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öfke, Gazap, Hışım, Kızgınlık
- Vaat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Söz Veriş
- Haber kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Havadis, Bilgi, Salık, Söylenti, Sorak, Yenilik, Yüklem, Salkı, Uçar
- Lerze kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Titreme
- Tagayyür Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Değişmek
- Aden kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cennet
- Çöküş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İnhitat; Yıkılma
- Kozgalan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İsyan, Başkaldırı
- Bönlük kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Saflık
- Yenişememek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Berabere Kalmak
- Had kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Derece, Kota, Sınır, Terim, Uç
- Sahan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sapılca
- Ertem kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Edep
- Yanaz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Muhalif
- Sümbül kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Başak
- Kodes kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hapishane, Cezaevi, Tutukevi, Karakol
- Yazar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Muharrir, Edip, Kalem, Müellif
- Sabık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Geçen, Eski, Evvelki, Kabakki, Önceki
- İare kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eğreti, Ödünç
- İlçe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaza, Nahiye, Kaymakamlık
- Deryadil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gönlü Geniş, Her Şeyi Hoş Gören
- Sayılan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Saygın
- Lacerem kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Elbette
- Dağ Bayır kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kır
- Üşüntü Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Üşüşmek
- Tebdilihava kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hava Değişimi
- Eyitmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Demek
- Şımarmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Erköyünleşmek
- Baş Örtüsü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eşarp
- Kapris kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Geçici, Düşüncesizce, Değişken İstek
- Dört Dörtlük kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Birlik, Mükemmel, Tam
- Tomar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Küme, Rulo, Top, Topa, Yığın
- Defo kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bozukluk, Kusur, Özür
- Prostat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kestanecik
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü