Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Hayat Arkadaşı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eş
- Ek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Devam, İlave, İlişik, Koşma, Şekilci, Ulama
- Boşanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ayrılmak, Serbest Kalmak, Kurtulmak
- Derecesinde kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kadar
- Evveliyat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öncesi
- Hatalı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kusurlu, Suçlu, Yanlış
- Nacak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Balta
- Rencide kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kalbi Kırılmış, İncinmiş
- Filigran kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Su Yolu
- Başlıca kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Esas, Gerçek
- Sislenmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bulanmak
- Özleştirme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sadeleştirme, Tasfiye
- Yakınlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hususiyet
- Naçar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çaresiz, Düşkün, Zavallı, Umarsız
- Zehir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ağu, Ağı, Sem, Acı, Keder, Ot, Sıkıntı, Zıkkım
- Şavullamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Araştırmak
- Etçi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kasap
- Düzmecilik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sahtekârlık
- Verinmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Teslim Olmak
- Kısıtlanmış kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kısıtlı
- Gaddar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Acımasız, Cani, Hınzır, İnsafsız, Kıyıcı, Merhametsiz
- Bilindik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Malum, Bilinen
- Boşaltmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bırakmak, Tahliye Etmek, Dökmek, Aktarmak, Açmak, Çıkarmak, Kotarmak, Kusmak
- Direnmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Göğüslemek, Karşı Durmak, Üstelemek, Ayak Diremek, İnat Etmek, Israr Etmek, Taannüt Etmek
- Görünmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Azarlamak, Başlamak, Benzemek, Gelmek, Göstermek, Gözükmek, Tezahür Etmek, Zahir Olmak, Mevcudiyetini İzhar Etmek
- İşgal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Engelleme, Oyalama; Tutma, Kaplama, Eli Altına Alma
- Tabetmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Basmak, Çap Etmek
- İffet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Namus, Irz, Şeref
- Bağ kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Demet, Deste, Denk, Sargı, Bahçe, İlgi, Bent, İlişki, Rabıta, Teneklik
- Gelincik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Lale
- Namahrem kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı El, Yabancı
- Göze Girme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gösteriş
- Sahi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gerçek, Gerçekten, Doğru
- Doymak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kanmak
- Müteşebbis kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Girişimci, Teşebbüskâr, Girişken
- Küçük Abdest kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İdrar
- Öznel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sübjektif
- Kendince kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İçin
- Koşuk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Manzume, Nazım, Koşma, Şiir, Türkü
- Köken kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Asıl, Kök, Menşe, Soy, Orijin
- Bukle kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Büklüm, Kıvrım
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü