Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Kendince kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İçin
- Tiksindiren kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İğrenç
- Demagogluk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Demagoji
- Azgınlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dalalet
- Steretching kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Germe
- Danışmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Konuşmak, Müracaat Etmek, İstişare Etmek
- Zekâlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zeki
- Kuma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eş, Günü, Ortak
- Yırtıcı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mahir, Vahşi, Müfteris
- Zübde kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öz
- Bozan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öçürge, Silgi
- Methetmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Övmek
- Kuşatmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çevirmek, İhata Etmek, Kaplamak, Kucaklamak, Muhasara Etmek, Sarmak
- Yergi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hiciv, Taşlama, Hicviye
- Kostak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kabadayı, Kibar, Yakışıklı, Yiğit, Yürekli, Zarif, Çalımlı
- Çağ kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vakit, Yaş, Devir, Dönem, Asır, Bölüm, Devran, Gün, Zaman, Kurun
- Kaş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Set, Uçurum
- Gurur kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Benlik, Büyüklük, Övünme, Çalım, Onur, Kibir, Kasıntı, Kurum, Loka, Tekebbür, Şeref
- Bitirmiş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Açıkgöz
- Hilafsız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kuşkusuz
- Araz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Belirti, İlinek, Bulgu, Semptom
- Memleketli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hemşehri
- Tunç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bronz
- Ruhi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tinsel
- Nazik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Saygılı, İnce, Kibar, Edepli, Efendi, Kritik, Narin, Tetik, Yepelek
- Şutlamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vurmak, Kovmak, Yollamak
- Şanslı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uğurlu
- Gönendirmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Huzura Kavuşturmak, Sevindirmek
- Yığılmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Birikmek, Kümelenmek, Toplanmak, Yıkılmak
- Empoze kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dayatma
- Paradigma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dizi, Örnek
- Mineraloji kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bileşikbilim
- Kredili kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güvenilir, İtibarlı
- Sıkıntılı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bozuk, Dar, Dumanlı, Kara
- Mülahaza kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İrdeleme, Görüş, Düşünce
- Mercan Balığı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mercan
- Düşünücü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düşünür
- Şalter kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Anahtar, Gişe, Çevirgeç
- Müsavi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Denk, Eşit, Bir
- Sımak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bozmak, Kırmak, Yenmek
- Ehven kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ucuz, Yeğ, Hesaplı, Daha Az Kötü, Zararsız
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü