Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Utanma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hicap, Yüz
- Tepkime kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Teamül
- Çözülmüş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mahlul
- Batkın kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Müflis, Derin Çukur
- Takdirname kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Takdir
- İzdiham kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kalabalık, Sıkışma, Yığılma
- Arıklamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Süzülmek
- Bozulmuş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bozgun, Yoz
- Fürumaye kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Soysuz
- İtimat Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güvenmek
- İşten Kaçmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaytarmak
- Gün kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çağ, Devir, Gündüz, Güneş, Sıra, Tarih, Zaman
- Necaset kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pislik
- Âmâ kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Görme Engelli, Kör
- Diyar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ülke, Memleket, Dünya, İklim, Yurt
- Emniyyet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güvenlik
- Sağın kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Doğru, Sahih
- Uyuklamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dalmak, Mürgülemek
- Uruk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Soy, Sülale, Tohum, Döl, Nesil, Aile, Kabile
- Buzkaymak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dondurma
- İncelik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ayrıntı, Edep, Letafet, Nezaket, Zarafet
- Aidat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ödenti, Kesenek
- Öğrenmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bellemek, Yetişmek
- Dolay kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Etraf, Çevre, Havali, Yöre, Civar, Ufuk
- Uç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ağız, Had, Hudut, İbik, Sınır, Son, Ekstrem
- Ay kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kamer, Mah
- İlhak Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bağlamak, Katmak
- Vatanperver kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yurtsever
- Tosbağa kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaplumbağa
- Yerinme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Teessüf
- Sağlamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sahip Olmak, Bulmak, Çıkarmak, Elde Etmek, Getirmek, Hazırlamak, Kurmak, Temin Etmek, Uydurmak
- Kaygı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dert, Düşünce, Efkâr, Endişe, Gaile, Gam, Merak, Tasa, Üzüntü
- Tafra kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Böbürlenme
- Korumacılık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Himayecilik
- Bone kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Başlık
- Elverişsiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Namüsait
- Yeni kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cedit, Taze, Acar, Gıcır Gıcır, Henüz, Sıfır, Kullanılmamış, Nev
- Temaşa Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bakmak, Seyretmek
- Aşama kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Rütbe, Derece, Kademe, Merhale, Basamak, Adım, Mertebe, Paye
- Hükümet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bakanlar Kurulu, Kabine
- Kasap kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hunhar
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü