Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Kadavra kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ceset
- Eğlenmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Beklemek, Oyalanmak, Alay Etmek, Alem Yapmak, Durmak, Gezinmek, İzlemek, Lağa Koymak, Maskaraya Koymak, Seyretmek
- Ayıp kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kusur, Eksiklik, Leke, Damga, Utanç Verici, Noksan, Uygunsuz, Kötü, Şaibe
- Payansız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sonsuz
- Kanalizasyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Atık Arkı, Lağım, Şebeke
- Bollanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çoğalmak, Artmak, Fazlalaşmak
- Ole kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yaşa
- Yaradan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Allah, Tanrı, Hakk
- Paydaşlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İştirak
- Tırtıkçı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yankesici
- Kır Vermek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kırıtmak
- Tümlemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tamamlamak
- Akılcı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Usçu
- Cemiyyet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kurum
- Bulaştırmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sıvamak
- Rasathane kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gözlemevi
- Hissedilen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mahsus
- Yüklenici kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Müteahhit, Üstenci
- Çöküntü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çökme, Enkaz, Göçük, Kriz, Teressübat, Depresyon
- Reçete kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çare, Nüsha, Yol, Yöntem
- Endeks kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dizin, Gösterge
- Ulaştırmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İletmek
- Mümessil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Temsilci, Oruntak, Temsilci, Başkan
- Kefalet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kefillik, Zaminlik, Oğalık
- Yüzey kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Satıh, Üst, Üzeri, Yüz
- Mas kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Soğurma, Emme
- İliştirilmiş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İlişik
- Olgunlaşmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gelişmek, Kızarmak, Olmak, Yetmek
- Hususi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Özel, Spesiyal
- Muvaffakiyet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Başarı
- Lakırtı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dedikodu, Ivır Zıvır, Laf, Söz
- Hayatiyetli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Canlı
- Rölativite kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bağıntı
- Armonika kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mızıka
- Mütercim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çevirmen
- İlk Kânun kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aralık
- Car kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İlan, Zar
- Taşımak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çekmek, Dökmek, Duymak, Giymek, Hissetmek, Kaldırmak, Katlanmak, Üstlenmek, Nakletmek
- Döşekçe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Minder, Şilte
- Gafil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aymaz, Dikkatsiz, İhtiyatsız, Dalgın
- Mezun Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çıkmak
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü