Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
lgilendiren ile ilgili kayıtlı bilgi bulunamadı!
- Allık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Al
- Büzüşmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İlişmek, Kırışmak
- Özgesi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öbürü
- Verinmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Teslim Olmak
- Genlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bolluk, Refah
- Düzeltmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Onarmak, Toplamak, Yapmak
- Mevki kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Orun, Devlet, Durum, Kat, Mahal, Makam, Mesnet, Rütbe, Sandalye, Yer, Konum
- Yoldaş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Arkadaş, Dost, Eş, Yaren
- Hiddet Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kızmak, Öfkelenmek
- İlgiyle kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Candan
- Nakletmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aktarmak, Göçürmek, İletmek
- Çorak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Verimsiz, Kıraç, Kısır, Yoksul
- Manşet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Başlık, Kolluk
- Söz Gelişi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mesela, Örneğin, Söz Gelimi, Temsil
- Tekrir Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tekrarlamak
- Semen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Semizlik
- Nesep kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Soy, Asıl, Kök
- Yoğalmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yok Olmak, Telef Olmak
- Bakan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nazır, Vekil, İcra Vekili
- Mahlut kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karışım, Katışık
- Paykamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Anlamak, Bilmek, Düşünmek, Hissetmek, Sezmek, Ukmak
- Darbımesel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Atalar Sözü, Atasözü
- Boğazlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Obur, İştahlı, Pisboğaz
- Soğuk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dargın, İtici, Şekerrenk
- Küçüksemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İstisgar Etmek
- Potin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fotin
- Dokümanter kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Belgesel
- Yüküm kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zor, Mecburiyet, Mükellefiyet
- Umutsuzluk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ümitsizlik
- Haydutluk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Soygunculuk
- Şoför kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sürücü, Haydavcı, Sürücü, Yöndemci, Kaptan
- Fesih kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bozma
- İstek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Arzu, Dilek, Emir, Gönül, Heves, İrade, Kasıt, Keyif, Meram, Murat, Rağbet, Rıza, Sevda, Şevk, Talep, Eğilim
- Dimdik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gaga, Metin, Zinde
- Acar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Atılgan, Çevik, Enerjik, Cesur, Becerikli, Gözü Pek, Açıkgöz, Yeni
- Tekerlenmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yuvarlanmak, Dönmek
- Tok Gözlü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gözü Tok
- Gölgelendirmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bozmak
- Kıpırtı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kımıltı
- Cemil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güzel
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü