Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Kamburluk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tümseklik
- Taksirler kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Taksirat
- Senkronizm kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eşanlılık
- Yalı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sahil
- Kutsallaştırmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kutsamak
- Çirkef kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şirret, Bulaşkan, İğrenç, Pis, Bulanık Su
- Baraj kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bent, Büğet
- Cummak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dalmak
- Titremek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sallanmak, Zangırdamak
- İnce Yapılı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Narin, Nazik, Zayıf
- Semereli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Verimli
- Azadelik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Özgürlük
- Aperitif kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Açar
- Dövme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dayak, Yarma
- Podyum kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yüksekçe Yer, Seki
- Jeomorfoloji kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yüzeybilim
- Astragan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karagül
- Ziyadar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ziyalı
- Yumulmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Atılmak, Girişmek, Saldırmak, Kapanmak, Örtülmek
- İstikrarsızlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dengesizlik, Zikzak
- Cehre kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İğ, Pamuk
- Gözlemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Araştırmak, Beklemek, Gözetlemek, İncelemek, İzlemek, Kollamak, Korumak, Müşahede Etmek, Tarassut Etmek, İntizar Etmek
- Yer Sarsıntısı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Deprem, Zelzele
- Ahiret kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öbür Dünya, Öteki Dünya
- Temkin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sakınım, Ağırbaşlılık, Sakınma
- İftihar Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Övünmek
- İnayet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İhsan, Lütuf, İyilik, Yardım, Kayra, Atıfet
- Yoksuz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yoksul
- Ilıklaştırmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ilıştırmak, Ilıtmak
- Çenesi Düşük kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Boşboğaz, Geveze
- Gözetlemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gözlemek, Tarassut Etmek, Tecessüs Etmek
- Sıbyan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çocuk
- Yağır kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kel
- Gayrisafi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karışık, Katışık
- Aguş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kucak
- Erken kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çabuk, Er
- Vücut kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gövde, Beden, Cisim, Ten, Üst, Üzeri, Varlık
- Girişme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Teşebbüs
- Niçe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaç
- Tekit Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Üstelemek
- Kuvvetli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Demir, Güçlü, Keskin, Saygın, Üstelik, Üstün
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü