Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Kamyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yük Makinası
- Payiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güz, Sonbahar
- Şalgam kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çumor
- İhsan Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Lütfetmek
- Mazi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Geçmiş, Geri, Öten, Ötmüş
- Tedris kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öğretim, Ders Verme
- Selametlemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uğurlamak
- Program kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İzlence, Bağdarlama, Tasarı
- Televizyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İzleç, Sınalgı
- Dinamizm kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Coşkunluk, Diriklik, Gürelilik, Devimselcilik
- Kuşpalazı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Difteri
- Sessizlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sükûnet, Sükût
- İşbaz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İşgüzar
- Göğerti Satan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Manav
- Biteviyelik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Süreklilik, Yeknesaklık
- Bitap kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Argın, Halsiz, Bitkin, Yorgun
- Meydanca kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pist
- Vasıflandırma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nitelendirme, Adlandırma
- Yüksek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Faik, Güçlü, Koca, Yüce
- Gürpedek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ansızın
- Memişhane kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tuvalet
- Yeni Ay kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hilal
- Kereste kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kalas
- Kelam kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Söz; Söyleme
- Ruşen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Parlak
- Yapıcı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Olumlu, Oluşturan
- Bitik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dolaşık, Fena, Kötü, Yapışık
- Alıştırma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Egzersiz, Beden Eğitimi, İdman, Talim
- Metin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dayanıklı, Dimdik, Sağlam
- Pimpiriklenmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kuşkulanmak
- Zorunluluk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mecburiyet, Zorunluk, Zorunlu Olma, Mecburluk, Mecburilik, Zaruret, Iztırar, Zarurilik
- Mafsal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Boğum, Eklem, Oynak
- Sevecen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şefkatli, Mihriban, Müşfik
- Arızalı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bozuk, Dalgalı, Engebeli
- Peyda kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Belli, Açık
- Ekstranet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dış Ağ
- Terelelli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Delişmen
- Acılı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kederli, Yanık, Zehirli
- Caize kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bahşiş, Armağan, Azık
- Dikbaşlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Asi
- Faaliyet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Etkinlik, Çalışma, Hareket, Canlılık, İcraat, Yürürlük, Çalışkanlık
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü