Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Metin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dayanıklı, Dimdik, Sağlam
- Gözlemlemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gözlemek, Müşahede Etmek
- Kayıplar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zayiat
- Köklü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kökten
- Çiy kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şebnem
- Büzmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kısmak
- Eşkal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Biçim
- Eklemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İlave Etmek, Tamamlamak, Çoğaltmak, Artırmak, Beslemek, Koşmak, Koymak, Ulamak
- Kıpırdanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kıpırdamak
- Mülteci kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sığınmacı, Sığınık, Sığınan
- Reddetmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yalanlamak, Çürütmek, Geri Çevirmek, Kusmak, Terslemek, Kabul Etmemek
- Üzüntülü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kederli, Sıkıntılı, Dertli, Dokunaklı, Üzücü, Müteessir, Yanık, Yaralı
- Siftah kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İlk Kez Olarak
- Tek Parça kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yekpare
- Gedik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İmtiyaz, Kertik, Yara, Büyük Çentik, Rahne, Çatlak, Aralık, Kusur, Bırakı
- Esas kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ana, Anayasa, Asıl, Baş, Başlıca, Gerekçe, Gövde, Hakikat, İlke, Kök, Mahiyet, Omurga, Temel, Üs, Ana Öge, Asal
- Zevceyn kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karı Koca
- Kolaylıkla kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çabucak, Rahat
- Ayı Balığı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fok
- Makat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Oturak Yeri, Kıç
- Atılganlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cesaret
- Pansiyoner kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Barınıcı
- Rozbif kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dilet
- Elde Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Almak, Çıkarmak, Sağlamak, Temin Etmek, Ulaşmak, Uydurmak
- Örenlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Harabelik
- Muhafazakârlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tutuculuk
- Tırıl kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Parasız, Züğürt
- Girift kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çapraşık, Dolaşık, Karışık, Çatak, Girişik
- Dakikleştirmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ayarlamak
- Spiker kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Konuşman, Sunucu
- Tereddüt kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Duraksama, Kararsızlık, İkircim
- Can kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yaşama, Ruh, Birey, Emanet, Gönül, Güç, Hayat, Kişi, Sevimli
- Saçan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Naşir
- Gözdağı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tehdit, Korkutma, Yıldırmak
- İkame kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Doldurma, İvaz Etme, Yerine Koyma, Yerine Kullanma, Dikme
- Bütünlemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tamamlamak
- Üs kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Asıl, Esas, Kök, Temel, Özek, Dayanak
- Doğa Ötesi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Metafizik
- Barbar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İlkel, Uygarlaşmamış, Kaba, Kırıcı, Acımasız
- Tahkiye kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öyküleme, Anlatı
- Vapur kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gemi
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü