Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Kanamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Depreşmek
- Maruzat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Diyecek, Arz
- Yazman kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kâtip, Sekreter
- Fonetik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sesbilim
- Konkasör kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Taşkıran
- Sıklaştırma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Teksif
- Kalıntı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bulaşık, Harabe, İşaret, İz, Tortu, Bakiye, Yıkıntı, Enkaz
- Mukayyet Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gözetmek, Korumak
- İnfial kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gücenme
- Kır Vermek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kırıtmak
- Kayşa kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kayma Göçü, Heyelan
- Yanarca kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Meşale
- Haber Vermek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Salık Vermek
- Kari kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Okuyucu, Okur
- Kefenci kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zorba
- Mahdutlaştırma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tahdit
- Engebelik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Engebe
- Riya kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İkiyüzlülük
- Elçi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Büyükelçi, Delege, Dünür, Görücü, Peygamber, Sefir, Yalvaç, Resul
- Metapsişik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tinötesi
- Hakiki kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gerçek, Gerçeksel, Sahici
- Giz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Peçe, Sır
- Sevk Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Göndermek, Götürmek, İtmek, Sürüklemek
- Yerkökü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Havuç
- Kaygılı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Meraklı
- Girinti kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tırtıl
- Dik Kafalı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Geçimsiz, İnatçı, Huysuz
- Üstyapı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Üst Dikili
- Büyük Ana kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Büyük Anne
- Pens kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pense
- Bodur kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tıknaz, Bacaksız, Bastıbacak, Bücür, Alçakboylu, Cırttan, Kısaboy
- Çevrilemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çevirmek
- Bidar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uyanık
- Müşahede kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gözlem
- Eğretileme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İstiare
- Müddet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Süre, Zaman
- Yemiş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Meyve, İncir, Kavun, Semere
- Kamyonet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pikap
- Kombinezon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gömlek, Düzenleme, Tertip, Kolsuz Entari
- Temsil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Oyun, Söz Gelişi, Temaşa, Oruntama, Tiyatro Oyunu
- Seçkin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güzide, Kibar, Mutena, Seçme, Üstün, Elit, Mümtaz
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü