Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Kanamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Depreşmek
- Ölü Açımı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Otopsi
- Güven kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cesaret, Emniyet, Güvenç, Güvenme, Hörgüç, İtimat, Kredi
- Merak Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaygılanmak
- Üşenmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Erinmek, Tembellik Etmek, Yüksünmek
- Aparmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sürüklemek, Çekip Götürmek, Çalmak
- Köpürme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Feveran
- Boğucu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sıcak, Sıkıntılı
- Eğit Bilim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pedagoji
- Bilimci kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bilgin
- Oturuşmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yatışmak
- Alev kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yalaz, Yalım, Alaz, Kıvılcım, Şule, Yalın
- Metruk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bırakılmış, Kullanılmayan
- Antlaşmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ahitleşmek
- Şaşırtmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çarpmak, Şaşmak
- Dikta kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Buyruk
- Kemiksiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Açık, Kesin
- Kanun Maddesi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bent, Fıkra
- Sığınak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Melce
- Çalgı Orağı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tırpan
- Çekememek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kıskanmak, Katlanamamak
- Gündelik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yevmiye
- Mevzuat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Konular, Yasalar
- Ödemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bayılmak, Dökmek, İfa Etmek, Vermek, Tediye Etmek, Tazmin Etmek
- İnkâr kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yoksayım, Olumsuz, Gizleme, Yadsıma
- Göz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bakış, Bölüm, Çekmece, Delik, Görüş, Hane, Kaynak, Nazar, Oda, Ayn
- Sinyal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İşaret, Çınav, Korna
- Kayısı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Erik
- Sirkat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çalma, Uğrulama, Hırsızlık
- Erginleşmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tekemmül Etmek; Reşit Olmak
- İyileşmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dirilmek, Kaynamak, Yakşılaşmak, Salah Bulmak
- Abur Cubur kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Boş, İşe Yaramayan, Faydasız, Yararsız
- Duyurulmayan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gizli
- Barışlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hazar, Müsalemet, Hazari
- Gezgin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Seyyah
- Ehlileştirmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Evcilleştirmek, Uysallaştırmak
- Ehlileşmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Evcilleşmek, Uysallaşmak
- Dip kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Arka, Derin, Kıç, Kök, Taban
- Kilitsiz Küreksiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Açık
- Mahfazalı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mahfuz
- Algı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alacak, İdrak, Kazanç, Rüşvet, Vergi, Anlama
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü