Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Cimrilik Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Esirgemek
- Pena kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mızrap
- Cebin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alın, Korkak, Yüz
- Kasılma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kuruluş
- Mezoderm kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ortaderi
- Depreşmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nüksetmek, Canlanmak, Kanamak, Tepmek, Uyanmak, Üstelemek
- Kaymakamlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İlçe
- Goygoycu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dilenci
- Zamanlamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hesaplamak, Nazara Almak
- Takdir Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alkışlamak
- Paramparça kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hurdahaş, Parça Parça
- Özleştirme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sadeleştirme, Tasfiye
- Döşek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yatak
- Peşkeş Çekmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Peşkeş Etmek
- Kafa kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Baş, Bellek, Karın, Kelle, Saksı, Zekâ, Zihin, Zihniyet
- Şeker Hastalığı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şeker
- Şevkli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İstekli, Tutku
- Nötralizasyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yansızlaştırma, Yüksüzleştirme
- Kutlulamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kutlamak
- Meşveret kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Danışım
- Meğerse kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Meğer
- Sıcacık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İçten, Samimi, Sevimli
- Lime Lime kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cırık Cındır, Parça Parça
- Ticaret kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tecim, Kâr
- Jandarma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Açıkgöz, Zaptiye, Korucu, Kolluk
- Azıcık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Biraz
- Yakşılaşmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İyileşmek
- Uzak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Irak
- Şenaat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alçaklık, Kötülük
- Canip kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yan, Yön, Taraf, Cihet
- Akilâne kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Akıllıca
- Lakırtı Ebesi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Geveze
- Sefalet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yoksulluk
- Yüzükoyun kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yüzüstü
- Direngen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İnatçı, Anut, Muannit
- Meslektaş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kafadar
- Zeki kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zeyrek, Akıllı, Uslu, Anlaklı
- Yepyeni kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Görülmemiş
- Atış Bilimi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Balistik
- Mürşit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kılavuz, Rehber
- Feshetmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dağıtmak, Kapatmak, Kaldırmak, Bozmak, Lağvetmek
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü