Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Kefere kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Müslüman Olmayanlar, Kafirler
- Şelâle kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çağlayan, Çavlan
- Cenk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çarpışma, Çekişme, Kavga, Savaş, Uğraş
- Moruk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yaşlı, Baba, İhtiyar, Koca
- Eşinmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eşelemek
- Döner Sermaye kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Döner
- İzdiham kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kalabalık, Sıkışma, Yığılma
- Çörkü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sayı Boncuğu, Abaküs
- İnme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Felç, Nüzul, Sekte
- Muasır Olmayan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çağ Dışı
- Garantilenme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kesinleşme
- İkicanlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gebe, Yüklü, Hamile
- İngin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Engin, Nezle, Münhat, Duma
- Bekit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vakıf
- Pasaj kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bölüm, Parça
- Takdim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sunma, Sunuş, Tanıtma, Öneltme, Önceleme
- Avlanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yakalanmak, Avcılık Etmek
- Ülgüç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Jilet
- Ziyaret kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Görüşme, Yatır, Türbe, Görme, Göret, Görüş
- Halas Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kurtarmak
- İlgisiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kayıtsız, Yabancı, Aldırışsız, Vurdum Duymaz, Alakasız, Bigâne, Dargın, Lakayıt, Soğuk
- Takdimcilik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sunuculuk
- İshal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sürgün, İç Sürme, Ötürük, Amel
- Şirin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aziz, Hoş, Melahatli, Sevimli, Tatlı, Cana Yakın
- Cep Faresi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yankesici
- Başucu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Semtürreis
- Ortaağırlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ortasıklet
- Kıyasıya kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Korkunç, Müthiş
- Bedihi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Belli, Bayık, Besbelli, Apaçık
- Mantarcı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düzenbaz
- Büzüşmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İlişmek, Kırışmak
- Layiha kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Proje, Tasarı
- Olaysız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sütliman
- Temeyyüz Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sivrilmek
- Gösterim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Projeksiyon; Seans
- Nahiv kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Söz Dizimi
- Aydınlık Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aydınlanmak
- Setir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Örtme, Gizleme
- Rejim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düzen, Yol; Diyet
- Redaktör kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düzeltmen
- Çorak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Verimsiz, Kıraç, Kısır, Yoksul
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü