Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Kimyager kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kimyacı, Nesnebilimci
- Engelli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sakat
- Kakımak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Darılmak, Kızmak, Öfkelenmek, Paylamak
- Nakil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Taşıma, Göç, Aktarım, Geçirme, Aktarma, Tayin, Atama, İletim, Göçürme, İletken, İletme, Aktarış, Taşın
- Mürtefi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yüce, Yüksek
- Elhasıl kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sözün Kısası, Kısacası; İşin Sonu
- Kabzımal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Komisyoncu
- Korku kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çekinmek, Endişe, Tehlike, Vahşet, Kaygı, Muhatara
- Bozuk Para kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bozuk, Bozukluk
- Entegre kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tümleşik, Bütünleşik
- Üstyapı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Üst Dikili
- Çınca kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Elektron
- Bekçi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gözetçi, Karakolcu, Keşikçi, Nokta
- Bir Vakitler kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eskiden, Vaktiyle
- İstisnasız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ayrıksız
- Yüklenici kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Müteahhit, Üstenci
- Büyüklük kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İrilik, Kocamanlık, Çap, Devlet, Heybet, İhtişam, Oran
- Mızrak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kargı
- Hazandide kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Solgun
- Şoför kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sürücü, Haydavcı, Sürücü, Yöndemci, Kaptan
- Suç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cürüm, Hata, Kabahat
- Fariğ kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Rahat
- Kalmış kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kala
- Strüktürel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yapısal
- Bitirme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hatim, İkmal, Kat, Mezuniyet
- Önder kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Başçı, İmam, Lider, Öncü, Rehber, Şef, Yolbaşçı
- Süre Aşımı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Müruruzaman, Zaman Aşımı
- Harami kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eşkıya, Haydut, Hırsız, Kuldur, Yolkesen
- Danışkan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Konuşkan
- Günlük kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Jurnal
- İhata Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Anlamak, Çevirmek, Havi Olmak, Kapsamak, Kavramak, Kuşatmak, Sarmak
- Alçak Boylu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bodur
- Tekdüze kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kuru, Yeknesak, Monoton
- Sözlük kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Lügat
- İdaresiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tutumsuz, Yönetimsiz
- Çim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alak Otu
- Tonton kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sevimli, Hoş, Güzel, Tombul (kişi), Hoşa Giden
- Malkıran kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sığır Vebası
- Savak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aptal, Salak
- Anlamlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Manalı, İmalı, Manidar, Mantıklı
- Patlak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yırtık
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü