Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Kesret kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bolluk, Çokluk
- Laf kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kelam, Kavil, Bahis, Dedikodu, Konu, Konuşma, Lakırtı, Mevzu, Söz
- Yaya kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Piyade, Ayakla, Geçici, Yayan
- Asabilik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sinirlilik
- Moral kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Özgüç, Maneviyat
- Şoför kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sürücü, Haydavcı, Sürücü, Yöndemci, Kaptan
- Atalet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tembellik, İşsizlik, İşsiz Kalma, Gevşeklik, Uyuşukluk, Süredurum, İşlemezlik, Dinginlik, Durağanlık, Hareketsizlik
- Kıvracık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hamarat
- Levha kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kara Tahta, Resim, Safiha, Tablo, Resim, Abela
- Tahkir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aşağılama, Onur Kırma, Hakaret Etme, Küçükleme
- Ayak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bacak, Basamak, Kıç
- Kursak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Boğaz
- Ağır Başlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ciddi, Vakur
Doğrusu Ağırbaşlı olarak yazılır.
- İkincil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tali, Sünai
- Danışkan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Konuşkan
- Müruruzaman kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hukuki Mühlet, Zaman Aşımı
- Kökleşmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yerleşmek, Oturmak
- Akarca kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Küçük Akarsu, Kemik Veremi, Kaplıca, Fistül, Sürekli İşleyen Çıban
- Kellik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Saçsızlık, Dazlaklık
- Beter kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kötü, Berbat, Daha Kötü, Çok kötü
- Cildiye kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Deri Hastalıkları, Dermatoloji
- Taraflar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Etraf
- Bibliyografi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaynakça
- Muhazara kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ders
- Soysuzlaşmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bozulmak, Yozlaşmak
- Pazarlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kesim
- Tenzilatlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İndirimli
- Değişmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çekişmek, Değiştirmek, Dönmek, Mübadele Etmek, Yürümek, Tahavvül Etmek, Tebeddül Etmek
- Akar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Akıcı, Akışkan, Sıvı
- Bozulmamış kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sağlam
- Egzogami kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dışevlilik
- Taze kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Körpe, Dinç, Yaş, Yeni, Yorulmamış
- Boş Kafalı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bilgisiz
- Medet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İmdat, Yardım
- Bikir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kızlık, Erdenlik, Bekâret
- Yöntem kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Metot, Erkân, Muamele, Politika, Reçete, Seçenek, Sistem, Usul, Yol, Prosedür
- İlişik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ait, Bağlılık, Ek, İlgi, İlişki, Münasebet, Merbut, Eklenmiş, Bağlanmış
- Güdüm kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sevk, İdare
- Sittinsene kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Altmış Yıl, Yıllar Yılı
- Halsizlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dermansızlık, Bitkinlik
- Affedin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pardon
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü