Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Playmaker kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Oyun Kurucu
- Müdafi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Savunucu
- Skeç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Oyuncuk, Küçük Oyun
- Kibar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kostak, İnce, Nazik, Zarif, Değerli, Efendi, Seçkin, Soylu, Zengin, Şık, Köklü
- Alay Malay kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Birlikte, Gelişigüzel
- Çetir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şemsiye
- Peltek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kekeme, Pepe
- Muntazam kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düzgün, Manzum, İntizamlı, Düzenli, Derli Toplu
- Tepkili Uçak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Jet
- Yeğni kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hafif
- Tereddüt Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Duraklamak
- Geri Kalmış kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Geri
- Denge kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İstikrar, Muvazene
- Hasımlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düşmanlık, Yağılık
- Himmet Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kayırmak
- Kontrat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bağlaşma, Mukavele, Sözleşme
- İcareye Vermek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kiralamak
- İktibas kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ödünç Alma, Aktarma; Alıntı
- Kıvcı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mühendis
- Bulanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kabarmak, Karışmak
- Müzekker kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eril
- Ana Deniz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Okyanus
- Mevzun kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düzgün, Ölçülü
- Katışık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Harç, Karışık, Karma, Melez, Mahlut
- Muayyen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Belirli, Belli, Kararlaştırılmış
- Kazımak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çıkarmak, Temizlemek, Yok Etmek
- Münasebetsiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Saygısız, Aksi, Çirkin, Ters, Uygunsuz
- Yazman kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kâtip, Sekreter
- Lakırtı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dedikodu, Ivır Zıvır, Laf, Söz
- Düzenleme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tertip
- Zeybek Havası kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zeybek
- Elerki kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Demokrasi (doğrusu el erki)
- Yuvarlamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Devirmek
- Acil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tez, Süratli, İvedili, Hızlı, İvedi, Evgin, Müstacel, Gecikmez, Geciktirilemez, Ertelenemez
- Yakalamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Anlamak, Belirlemek, Paketlemek, Tutmak, Derdest Etmek, Durdurmak
- Kararsızlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tereddüt
- Şapalak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şamar, Tokat
- Pekâlâ kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Elbette, Peki, Peki Olur, Dediğin Gibi Olsun, Öyle Kabul Edelim, Kesinlikle, Çok İyi
- Öndün kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Avans
- Şahane kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mükemmel, Fevkalade, Harikulade, Güzel
- Cerh Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yaralamak
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü