Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Keza kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öyle, Ol Da Öyle
- Temizleyici kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Arıtıcı
- Lağım kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kanalizasyon, Sıçan Yolu, Geriz
- Gönül Belası kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dert
- Tabasbus Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yaltaklanmak
- Sıkışık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yoğun
- Kriminoloji kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Suçbilim
- Yüzsüz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Utanmaz, Sıkılmaz, Arsız, Vicdansız, Çekinmez, Hayasız
- Kokoroz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mısır
- Davetkâr kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çağrıcı, Çekici, Çağıran, Davet Eden
- Sıçanyolu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Lağım Yolu, Yer Altı Yol
- Taşınabilir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Taşınır
- İşitme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sema
- İp Ucu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Delil, Kelepin Ucu
- Yumruk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Baskı
- Bırakıt kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tereke, Miras
- Bakılırsa kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Göre
- Ertem kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Edep
- Biberli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Acı
- Başkanlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Riyaset
- Yanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tutuşmak, Çabalamak, Parıldamak, Parlamak, Çok İstemek, Çabalamak, Çok Üzülmek, Çok Sevmek
- Bilerek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kasten, Kasti, Mahsus
- Sıvaşmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sıvışmak
- Naz Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kırıtmak, Nazlanmak
- İttihat Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Birleşmek
- Önerme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Teklif
- Terim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Had, Istılah
- Çelişkilik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aykırılık, Zıtlık, Tutarsızlık
- Ant İçmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yemin Etmek
- Göz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bakış, Bölüm, Çekmece, Delik, Görüş, Hane, Kaynak, Nazar, Oda, Ayn
- Kanunuesasi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Anayasa
- Kemal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Olgunluk, Yetkinlik, Erginlik, Eksiksizlik
- Maşeri kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Toplumsal
- Sınırlamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Belirlemek, Hapsetmek, Kısıtlamak, Mahdutlaştırmak
- Teleobjektif kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uzmercek
- Evveller kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eskiden
- Çıvgın kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Filiz
- Yatay kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ufki
- Başeğme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Boyun Eğme, Başeğim, İtaat, Teslimiyet
- Kımıldatma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tahrik
- İtimat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Emniyet, Güven, Güvenç
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü