Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Kolpo kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dalavere
- Gerdanlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Boyunluk, Gerdanbent
- Göz Gezdirmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Göz Atmak
- Gafilâne kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aymazca
- Aşınmış kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yenik
- Kalıntı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bulaşık, Harabe, İşaret, İz, Tortu, Bakiye, Yıkıntı, Enkaz
- Arıklık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zafiyet, Zayıflık
- Personel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eleman, Çalışman, Kişi
- İhtizaz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Titreşim
- Ayın On Dördü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dolunay
- Kameriye kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çardak
- Arzuhalci kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dilekçeci
- Hazandide kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Solgun
- Saymak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bilmek, Demek, Gitmek, Hürmet Etmek, Önemsemek, Sıralamak, Tanımak, Tutmak
- Konjonktivite kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Göz Yangısı
- Aç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yoksul, Fakir, Parasız, Haris, Hevesli, Dilenci, Karnıboş, Kâsıp, Muhtaç, Sefil, Yalanaç, Yurtsuz
- Mesabe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Değer, Derece, Rütbe
- Çokgen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kapalı Düzlem, Mudaila
- Alışılan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mutat
- Ahacık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İşte
- Serhat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sınır Boyu, Hudut, Sınır
- Abapuş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Abalı
- Ebleh kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Budala, Alık, Akılsız
- Kuyruklu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Akrep
- Karar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kesin Yargı, Azim, Ölçülü, Hüküm, Rey, Tartı
- Müdafaa Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Korumak, Savunmak, Tutmak
- Muhassasat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ödenek
- Sürmedan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sürmelik
- Santimantalite kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İçtenlik
- Dolu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Komple, Meşgul, Yoğun
- Bılkımak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bozulmak, Erimek, Yumuşamak
- Vergici kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tahsildar
- Gerçekten kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bayağı, Doğrudan, Fiilen, Hakikat, Hakikaten, Nitekim, Sahi, Sahiden, Yakinen
- Görelilik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İzafiyet
- Piknik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kır Aşı, Seyir, Kır Yemeği
- Demir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güçlü, Kuvvetli, Sert
- Mir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Amir, Baş, Bey, Emir, Başkan
- Sigara İçmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çilim Çekmek, Tütün Çekmek
- İdarehane kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Büro
- Mezuniyet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bitirme, İzin, Yetki
- Tutacak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kol, Tutaç, Tutak
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü