Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Krank kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dingil
- Bezenmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Donanmak
- Sahiden kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gerçekten, Hakikaten
- Algılamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Derk Etmek
- Tesahup Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Benimsemek
- İşlem kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ameliyat, İş, Muamele
- İradeli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İstençli
- Direşme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sebat
- Meslektaş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kafadar
- Restorasyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Onarım, Yenileme
- Aha kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İşte
- Ajan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Casus, Çaşıt, Temsilci
- Duru kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Berrak, Temiz
- Sarmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Almak, Boğmak, Bürümek, Çekmek, Çevirmek, Dolamak, Hücum Etmek, İhata Etmek, Kaplamak, Kucaklamak, Kuşatmak, Örtmek, Saldırmak, Tutmak
- Ütülmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaybetmek
- Vahi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Boş, Saçma
- Yan Yan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yanlamasına
- Müşevveş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karışık
- Şiniklemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ölçmek
- Gelin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kukla
- Taş Arabası kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aptal, Sersem
- Hüsran kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zarar, Ziyan
- Sağımlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sağmal
- Arı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Duru, Temiz, Saf, Katışıksız, Katkısız, Halis, Öz, Salt
- Vakur kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ağırbaşlı, Ciddi, Veznin, Yalımlı, Onurlu
- İntranet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İçağ
- Nezaretçi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gözetimci
- Irz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Namus, Onur, İffet
- Köşegen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kutur, Diyagonal
- Nalbant kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Takavcı, Takacı
- Övme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Medih
- Koltuk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Destek, Makam, Sandalye
- Yanık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dokunaklı, Duygulu, Kebap, Yanmış, Kavruk, Acılı
- Örtmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Almak, Atmak, Basmak, Bürümek, Çekmek, Gizlemek, Kapamak, Kaplamak, Saklamak, Sarmak
- Araba kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Otomobil, Taşıt, Vasıta, Kölük
- Yaygın kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Geniş
- Ergin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yetişmiş, Olgunlaşmış, Reşit, Kemale Gelmiş
- Duralamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Duraklamak
- Mes kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bakır
- Dayak Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yaslamak
- Dem kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çağ, İçki, Kan, Koku, Nefes, Soluk, Zaman
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü