Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Dem kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çağ, İçki, Kan, Koku, Nefes, Soluk, Zaman
- İktiza kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gerek, Gereklik, Gerekme
- Günçiçeği kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ayçiçeği, Güne-Bakan, Gündöndü
- Paydos kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Teneffüs
- Nezaketli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İnce, Nazik
- Ozan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Âşık, Şair
- Yılışmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yaltaklanmak, Yüze Gülmek
- Şişman kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kök, Semiz, Şişko, Tulum, Yoğun, Mülahham
- Salip kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Haç
- Sudager kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İş Adamı
- Servi Ağacı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Servi
- Ehemmiyetsiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Önemsiz
- Yazığı Gelmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Acımak
- Keskinleştirmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bilemek
- Oksit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pas
- Hezimet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bozgun, Darmadağın Olma, Tarumar Olma, Yenilgi
- İmansızlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İnançsızlık, Acımasızlık
- Mukavves kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eğri
- Elan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Daha, Hâlâ, Henüz, Şimdi, Şimdiki Durumda, Şu Anda, Daha
- Frape kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Meşrubat
- Kontrol Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Denetlemek, Ölçmek
- Sulu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bulaşık, Vıcık Vıcık
- İz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alamet, Bulaşık, Çığır, Delalet, Emare, Eser, Kanıt, Nişan, Yer, İm
- İlistir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Süzgeç
- Başak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sümbül
- Sönümlemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İtfa Etmek
- Bağlantı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İrtibat, İlgi, Birlik, İlişki, Rabıta, Temas
- Dangadak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ansızın, Birdenbire, Damdan Düşer Gibi
- Etraf kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Civar, Çevre, Muhit, Ortalık, Yöre, Yanlar, Taraflar, Dolay, Yakınlar
- Daz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dazlak
- Empresyonist kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İzlenimci
- Gezelemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gezinmek
- Kesafet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çokluk, Yoğunluk
- Belen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bayır, Bel, Tepe
- Tutulmuş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Müptela
- Duygulanma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İhtisas, Kabarma
- Handan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Neşeli, Şen
- Sürtünmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sürünmek
- Değişkin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Değişik
- Sürekli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Daima, Daimi, Daimî, Devamlı, Durmadan, Kalıcı, Temelli
- Elbette kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şüphesiz, Kuşkusuz, Elbet, Nasıl, Nasılsa, Pekâlâ, Zahir, Herhalde
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü