Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Kuvvet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bilek, Cebir, Fer, Güç, Hâl, Ker, Mecal, Nüfuz, Şiddet, Takat, Zor, Yetke, Erk, Tahammül, Mukavemet
- Fıldır kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çabuk
- Teveccüh kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güler Yüz, Yakınlık Gösterme, Çevrilme, Yönelme, Sevgi, İlgi
- Retorik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sözbilim, Sözbilimsel, Sözsel
- Aydınlık Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aydınlanmak
- Fotometre kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Işıkölçer
- Oturmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İkamet Etmek, Geçmek, Göçmek, Kalmak, Kökleşmek, Yaşamak, Yerleşmek
- Öğreti kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İnanç, Meslek, Mezhep, Doktrin
- Satranç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şahmat
- Festival kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sanat Gösterisi, Şenlik
- Yüzükoyun kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yüzüstü
- Alışmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Isınmak, İntibak
- Melun kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Lanetlenmiş, Lanetli, Kargışlı, Kötü
- Kaypak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dönek, İtibarsız, Kaygan
- Suzişli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yanık, Acınaklı
- Ozanca kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şairane
- Sır kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Giz, Peçe, Camsı Vernik, Gizem
- Genişlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vüsat, Yayıklık, En-Boy Karşıtı Olarak, Arz, Boyut, Refah
- Rimel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Rastık, Maskara
- Vatandaş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yurttaş, Tebaa, Uyruk
- Hamız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Asit
- Razı Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Rıza Göstermek, Onamak, Uygun Bulmak, Yatmak
- Evcil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ehlî, Ehlileşmiş Hayvan, Yerli
- Düzeltici kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Musahhih
- Simültanör kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dilmaç
- Kapışmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kapmak
- Paspal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Parsal
- Tezvirat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Böhtan, İftira
- Başak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sümbül
- Öyküler kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kısas
- Ulaşmış kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nail
- Dizi Film kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dizi
- Coşku kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cümbüş, Galeyan, Heyecan, Kasırga
- Tonga kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düzen, Hile, Tuzak, Batur, Kahraman
- Elemli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kederli
- Koşulma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İltihak
- Pençeli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güçlü
- Günebakan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ayçiçeği
- Şakirt kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çırak, Öğrenci
- Baytar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Veteriner
- Sandalye kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İskemle, Koltuk, Kürsü, Makam, Mevki, Orun
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü