Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Sopalamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dövmek
- Ağlaşmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sızlanmak
- Çıtır Çıtır kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gevrek
- Çorak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Verimsiz, Kıraç, Kısır, Yoksul
- Ayrıklık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İstisna
- Örgütleme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Teşkil
- Zenci kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Siyahî, Kara Derili
- Katılma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İltihak, İştirak
- Nefret kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tiksinme, İğrenme, Çiğrinme
- Kocaman kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Büyük, Hantal, İri, Koca
- İyice kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pir, Sıkı, Yakinen
- Zıt Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çelişmek
- Bakaç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dürbün
- Tıp Kardeşi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hasta Bakıcı
- Sayılan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Saygın
- Oylaşım kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Müzakere, Tezekkür
- Tedrisat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öğretim
- Gökkuşağı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alkım, Eleğimsağma, Ebemkuşağı
- İkircim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tereddüt
- Övmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cilalamak, Methetmek, Tariflemek, Sena Etmek
- Kolera kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Veba
- Uzatmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Atmak, Dayamak, Germek, Göndermek, Oyalamak, Uzatmak, Vermek, Temdit Etmek
- Tebahhur Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uçmak
- Dürtmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Değmek, Dokunmak, Tahrik Etmek, Uyarmak
- Seyir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yürüyüş, Gidiş, İzleme, Temaşa, Piknik, Bakma, Eğlendirici
- Küstah kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Terbiyesiz, Saygısız
- Kuldurbaşı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Elebaşı
- Aklavcı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Avukat
- Sınırlamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Belirlemek, Hapsetmek, Kısıtlamak, Mahdutlaştırmak
- Sağman kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sağılan, Sağımlı, Sütlü
- Seyirci kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İzleyici, Temaşabin, Temaşacı
- Ebediyet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sonsuzluk, Bengilik
- Sayvan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sarkık Örtü; Kulak Kepçesi
- İstismarcılık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sömürücülük
- Seyahatname kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gezilik
- Kenetlemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bentlemek, Bitiştirmek, Kilitlemek
- Sadakat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bağlılık, Doğruluk, İçten Bağlılık
- Operatris kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Operatör
- Masal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nağıl
- İmdi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Artık, Şimdi
- Tutumsuz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eli Açık, İdaresiz, Müsrif, Savruk, Savurgan
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü