Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Lahika kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ek Yazı, Ek
- Darbetmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çarpmak, Vurmak
- Bahçıvan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bağban
- İzafi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bağıntılı, Göreceli, Nispi
- Ezel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öncesizlik, Başlangıcı Olmayan
- Briz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Meltem
- Uzaklanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nazlanmak
- Endoderm kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İçderi
- Diğeri kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Başkası, Öbürü, Öteki
- Filolog kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dilbilimci
- Madun kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alt
- Guatr kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Guşa, Cedre
- İzah Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Açıklamak
- Küsurat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Püsürler, Fazlalık
- Lakırtı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dedikodu, Ivır Zıvır, Laf, Söz
- Laubali kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Saygısız, Teklifsiz, Senlibenli, Boydalak
- Hint Kozu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hindistan Cevizi
- Nevazil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nezle, İngin, Duma
- Nektar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bal Özü
- Tetanos kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kazıklıhumma
- Tıp Bacısı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hasta Bakıcı, Hemşire
- Ruhsatname kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ruhsat
- Sahavet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı El Açıklığı, Akılık, Selektik, Cömertlik
- Pırtı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Değersiz, Eskice, Eşya
- Yolculuk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Seyahat, Gezi, Sefer, Yol
- Ürperti kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Esme, Titreme
- Geçilmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bırakmak, Terk Etmek
- Müselsel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ardışık
- Dövmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çarpmak, Çırpmak, Ezmek, Hırpalamak, Silkelemek, Tartaklamak, Vurmak
- Menzil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çalım, Daire, Konak, Konut, Merhale, Erim
- Senet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Belgit, Belge, Evrak, Vesika
- Âlâ kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İyi, Fevkalâde, Pek İyi, Güzel
- Sürtünmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sürünmek
- Faraziye kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Varsayım, Hipotez
- Folklor kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Halkbilimi
- Kongre kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kurultay
- Köy Yeri kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Köy
- Çalkantılı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karmakarışık
- Teselli Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Avutmak
- Nadinç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Haşarı, Haylaz
- Bakir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı El değmemiş, Kullanılmamış, İşlenmemiş Toprak, Eskimemiş, Yıpranmamış, Yeni
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü