Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Mübarek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kutlu, Kutsal, Verimli, Bereketli, Uğurlu, Hayırlı
- Mütefekkir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düşünür, Düşünücü
- Kaygana kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Omlet
- Güvence Akçesi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Depozit, Depozito
- Hakikatli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vefalı, Vefakâr
- Mahcubiyet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Utangaçlık, Utanma, Sıkılganlık
- Sıhhi Tesisat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Su Döşemi
- Etraf kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Civar, Çevre, Muhit, Ortalık, Yöre, Yanlar, Taraflar, Dolay, Yakınlar
- Görünüş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çehre, Eşkâl, Görünüm, Manzara, Suret, Zahir, Zevahir
- Şahsi İş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dosya
- Sivrilme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Temayüz
- Hatır kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Akıl, Durum, Gönül, Hafıza, Hâl, Kalp, Keyif, Sevgi, Yâd, Yâddaş, Zihin
- Alacak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Matlup
- Ceberut kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Acımasız, Merhametsiz, Zorba
- Kasap kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hunhar
- Ali Tahsil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Lisans, Yükseköğretim
- Nezaketli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İnce, Nazik
- Müşahede kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gözlem
- İtaatkâr kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İtaatli
- Nakletmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aktarmak, Göçürmek, İletmek
- Ziraat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tarım, Ekincilik, Çiftçilik
- Sakaf kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çatı, Dam
- Ara Söz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İstitrat, Ara Tümce, Ara Cümle
- Sopa kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dayak, Değnek, Kazık, Kötek
- Distribütör kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dağıtıcı, Dağıtaç
- Daha Yakşı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yeğ
- Tekebbür kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çalım, Gurur, Kurum
- Boydak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bekâr, Serbest, Yalnız
- Odalık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Padişah, Cariye
- Gedikli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Daimi, Kıdemli, Sürel, Temelli
- Feraset kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Anlayış, Kavrayış, Sezgi, Zekâ
- Beri kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bu Yana
- Mastar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Adeylem
- Ehven kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ucuz, Yeğ, Hesaplı, Daha Az Kötü, Zararsız
- Nikbet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düşkünlük
- Sadır kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Başkan, Göğüs, Kalp, Sadrazam, Sine, Yürek
- Check-İn kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Giriş İşlemi
- Gamze kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Batık
- Kuvvetlenmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güçlenmek
- Liyakat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yeterlilik, Kifayet, Uygunluk, Yaraşırlık, Leğim, Yararlık, İfayet
- Bez kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çaput, Gudde
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü