Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Sivrilme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Temayüz
- Salim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Esen, Sağlam, Sakin
- Aşırmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çalmak, Öte Yana Geçirmek, Kaçırmak, Uzaklaştırmak, Savmak, Hırsızlamak, Kaldırmak, Tırtıklamak
- Gır Gır kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Komik, Matrak
- Vurgun kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Âşık, Muhtekirlik, Müptela, Soygun, Spekülasyon, İhtikar, İnme
- Başmaklık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Has
- Bahçe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bostan
- Salip kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Haç
- Far kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düzgün
- Döşem kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tesisat
- Gümbürdemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ölmek
- Milliyetsever kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Milliyetçi
- Lama kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Deve
- Kapris kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Geçici, Düşüncesizce, Değişken İstek
- Mağlup Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bozmak, Sındırmak, Yenmek
- Görev kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vazife, İşlev, Resmî İş, Misyon, Fonksiyon
- Tripleks kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Üç Katlı
- Cumhur Cemaat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cümbür Cemaat
- Yenilgi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mağlubiyet, Bozgun, Hezimet, Yenilme
- Hayvan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yılkı, Döngül
- Zorlayıcı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mücbir
- Tutumsuz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eli Açık, İdaresiz, Müsrif, Savruk, Savurgan
- Kadastro kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yeryazım
- Alakadar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İlgili
- Algılamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Derk Etmek
- Gereksinim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İhtiyaç
- Kasıtlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İsteyerek, Bilerek
- Kundak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dipçik, Fesat, Fitne
- Vasıflanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nitelenmek
- Bel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İşaret
- Kayran kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alan
- Uyruklu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uyruktan Olan
- Hile kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Al, Dek, Dolap, Dolma, Dümen, Düzen, Entrika, Fesat, Fırıldak, Foya, Kapan, Külah, Mekir, Nakış, Olta, Oyun, Şaibe, Tertip, Desise, Aldaç
- Hayvani kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yılkısal
- Hariç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dış, Dışarı, Müstesna, Dahil Değil
- Muhterem kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hürmetli, Saygıdeğer, Sayın
- Ağılamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zehirlemek
- Kuduruk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Saldırgan
- Sövmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çıkışmak, Küfretmek, Okumak, Yermek
- Lerzan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Titrek
- Engebelik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Engebe
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü