Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Makam kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Orun, Ölçü, Huzur, Kat, Koltuk, Mesnet, Mevki, Post, Sandalye, Terane, Yer
- Ödlek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Korkak, Tabansız, Yüreksiz
- Hazine kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaynak
- Gün kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çağ, Devir, Gündüz, Güneş, Sıra, Tarih, Zaman
- Halas Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kurtulmak
- Kel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Saçsız, Dazlak
- Sakınmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Korkmak, Çekinmek, Esirgemek, Gözetmek, İhtiyat Etmek, Korumak
- Çirkin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Berbat, Biçimsiz, Suratsız, Bed, Gudubet, İbret, Kaba, Karanlık, Münasebetsiz, Nahoş
- Yuvarlamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Devirmek
- Takanak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alacak, Borç, İlişki, Takıntı
- Abırsız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Edepsiz, Hayasız, Utanmaz
- İnsafsız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vicdansız
- Oğurlamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çalmak
- Bile kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Birlikte, Da, Dahi, Hatta, Üstelik
- Testere kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bıçkı
- Pespaye kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alçak, Aşağılık, Bayağı, Soysuz
- Fotoğraf kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kılık, Resim, Suret, Yaçın
- Tatmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Duymak, Hissetmek
- Yazman kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kâtip, Sekreter
- Kaynatmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Konuşmak
- Deney kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Deneyim, Tecrübe
- Çilenti kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Serpinti
- Aht kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ant
- Öncelik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Takaddüm; Pey Akçası
- Karnaval kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şenlik
- Allah'a Ismarladık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hoşça Kal, Hüdahafız, Selamat Kalın
- Semizlemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Semirmek
- Elçekmemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tebelleş Olma
- Emcik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Meme
- Kahvedanlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cezve
- Hit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gözde
- Muttasıl kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Durmadan, Bitişik, Biteviye, Aralıksız
- Yüz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Surat, Sima, Çehre, Beniz, Bet, Kap, Kopya, Satıh, Suret, Taraf, Utanma, Üzeri, Yan, Yüzey, Cüret, Ön Taraf, Görünüş, Cephe
- Ne kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hangi, Nasıl, Ne, Neden
- Rafineri kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Arıtımlık
- Katnav kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Seyrüsefer, Trafik
- Su Taşkını kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sel
- İhtiyari kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Serbest
- Haşere kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Böcek
- Abitleşmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zahitleşmek
- Ölünç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İntihar
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü