Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Manav kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Göğerti Satan, Sebzevatçı
- Dikuçar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Helikopter
- Ay kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kamer, Mah
- Çizmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çizik Çekmek, Hat Çekmek, Yemek
- Piyale kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kâse
- Çeşmi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Göz
- Bük kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dönemeç
- Hanımefendi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hanım
- Duvar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cidar, Engel, Hisar
- Ağırkanlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Üşengen, Ağırcanlı
- Kimyager kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kimyacı, Nesnebilimci
- Oksit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pas
- Kondüktör kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Beletçi
- Dolayı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çevre, Ötürü
- Yaşam kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ömür, Hayat, Durmuş
- Asap kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sinir, Sinirler
- Beklemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Oyalanmak, Eğlenmek, Gözlemek, Ummak, Aramak, Durmak, Gözetmek, İstemek, Korumak
- Kaşkol kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Atkı
- Vergici kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tahsildar
- Günah kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Suç, Cürüm, Hata, Sorumluluk, Vebal, Yazık
- Şansız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ünsüz
- Huylanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İşkillenmek, Kuşkulanmak, Pirelenmek, Şeklenmek, Şüphelenmek
- İttifak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uyuşma, Bağdaşma, Anlaşma, Bağlaşma, Birleşme, Oy Birliği
- Şekvacı Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yakınmak
- Tashih kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düzeltme, Doğrultma
- Kıtlamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İncitmek, Isırmak
- İhata kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kapsam, Kuşatma, Ufuk, Sarma, Çevirme, Çevreleme
- Şişinmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kabarmak
- İsticvap kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sorgu
- Perişanlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karanlık
- İkiyüzlü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mürai, Riyakâr
- Şehremaneti kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Belediye
- Astronot kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uzay Adamı
- Ana Yol kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cadde
- Kerki kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Keser
- Ahize kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alıcı, Kulaklık, Almaç, Destek
- İnandırma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İkna
- İnme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Felç, Nüzul, Sekte
- Güleç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güler Yüzlü, Mütebessim
- Çil Çil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Parlak
- Çalmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Almak, Aşırmak, Atmak, Benzemek, Biçmek, Çarpmak, Çelmek, Çırpmak, Götürmek, Kaldırmak, Oğurlamak, Süpürmek, Temizlemek, Tırtıklamak, Vurmak
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü