Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Tabii kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Doğal, Olağan, Saf
- Terhis kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İzin Verme, Salıverme
- Bad kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Rüzgâr
- Basılış kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Baskı
- Temiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Arı, Lekesiz, Kirsiz, Özenli, Ak, Aydınlık, Berrak, Duru, Harbi, Masum, Necip, Pak, Hijyenik, Nezih
- Nisa kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kadın
- Mecaz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Değişmece
- Durmadan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sürekli, Aralıksız
- Tali kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İkinci, Yan, İkincil
- Pek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çok, Dayanıklı, Katı, Sağlam, Sert, Sıkı
- İstem kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Arzu, Talep
- Ego kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ben, Benlik
- Diksiyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Söyleyiş, Söyleme Biçimi
- Kıta kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ana Kara, Dörtlük, Parça, Tane
- Yalpık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yayvan
- Kardeş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Birader, Küçük Bacı, Küçük Kardeş
- Mostre kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pırfak
- Yerel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yöresel, Mahalli, Lokal, Mevzii
- Hikmet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bilgelik, Felsefe
- Vefa kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bağlılık, Sevgi Bağlılığı, Yetme, Yetişme, Kafi Gelme
- Zabıt kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tutanak
- Sözcük kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kelime, Lügat, Söz
- Piyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Piyade
- Çanak Yalayıcı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dalkavuk
- Yordamlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Becerikli, Yakışıklı
- Sövme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kalay, Küfür
- Marifet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Maharet, Ustalık, Bilgi, Bilim, Hüner, Yetenek, Kabiliyet
- Tezyin Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Süslemek
- Laflamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Konuşmak, Sohbet Etmek
- Bulunmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çıkmak, Düşmek, Gezmek, Olmak, Yatmak
- Alaşım kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Halita
- Simsar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Komisyoncu, Aracı, Tellal
- Kirlilik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pislik
- Yaptırım kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ceza, Müeyyide, Kanun, Kuvvei Müeyyide
- Tutma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kesinti
- Yürekten kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Candan, İçten
- Mektep kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Okul
- Sıralamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Saymak, Sıraya Koymak
- Zincir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bağ, Demir Bağ, Pranga
- Yönelmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dönmek, Gelmek, Tutmak, Teveccüh
- Zarar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ziyan, Mazarrat, Dokunca, Hasar, Hüsran, Zayiat, Eksilme
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü