Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Stabil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dayanıklı, Düz, Kararlı, Oturmuş, Sağlam
- Baharat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Otyam, Bahar, Edviye
- Ulu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Koca, Yüce
- Nakil Aracı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Taşıt
- Kutup kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sonlam, Uç
- Sudan Ucuz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bedava
- Alışılan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mutat
- Çarşamba Akşamı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Salı
- Saçıntı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Döküntü
- Yadırgatıcı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tuhaf
- İbne kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İnek
- Kıç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ayak, Bacak, Dip, Küfe
- Yanıkara kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karakabarcık, Şarbon
- Hanım kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Avrat, Bayan, Eş, Hanımefendi, Hatun, Hayat Yoldaşı, Kadın, Karı
- Tüzel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hukuki
- Müspet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Olumlu, Yararlı, Pozitif, Tanıtlanmış, Tanıtlı, Artı
- Rehabilitasyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İyileştirme
- Çoğaltma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Teksir
- Fino kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Esrar
- Bütünleme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İkmal, Tamamlama
- Tıknaz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tıkız, Toplu
- Boyut kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Durum, Ebat, Kapsam, Mikyas, Nitelik, Ölçü, Buut
- Çünkü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zira, Şu Yüzden Ki, Bu Nedenle Ki
- Çöplük kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mezbele
- Mesane kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Siytoru
- Kural kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaide, Nizam
- Mahal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mevki, Mevzi, Yer, Yöre
- Elçilik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sefaret
- Vefalı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vefakâr
- Sihir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Büyü, Efsun
- Kudsi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kutsal
- Bir Defa kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hele
- Cehil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bilgisizlik
- Kov kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gıybet
- Uçlanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vermek
- Yol kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uzaklık, Çare, Sistem, Yolculuk, Defa, Erkân, Ezgi, Gaye, Hat, Hız, Kere, Kez, Maksat, Metot, Minval, Muamele, Reçete, Sefer, Sırat, Suret, Şekil, Tarz, Uğur, Usul, Vadi, Yöntem, Araç, Nizam, Tutum, Gidiş, Amaç
- Çınka kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alısün, Telefon
- Pardı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öksü
- Külhan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cehennemlik
- Prömiyer kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Açılış, İlk Gösteri, İlk Sunum
- Hırtlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ahmaklık
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü