Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Vesair kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Diğer
- Pörsük kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yıpranmış, Porsumuş
- Zalim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zulmeden, Acımasız, Gaddar, Cellât, Katı, Kıyıcı
- Kaçıncı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Niçenci
- Cebbar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zorba, Kudret Sahibi
- İlah kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tanrı, Kuday
- Koyun Bakışlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Budala, Şaşkın
- Ferman kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Buyruk, Emir, Padişah Buyrultusu, Yarlık
- Tedirginlik Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaynamak
- Yürütmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çalmak, Çekmek, Olmak, Uygulamak
- Kisve kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kılık
- Uç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ağız, Had, Hudut, İbik, Sınır, Son, Ekstrem
- Beledi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yerleşik
- Buz Yalağı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yalak
- Çember kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Döngü, Manka, Çevre, Daire
- Ayırtman kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eksper, Ehlivukuf, Mümeyyiz
- Laf Cambazlığı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Demagoji
- Ölüm kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Son, Vefat
- Kronik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Süreğen
- Oturaklı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ağırbaşlı, Ağır, Gösterişli, Sabit, Sağlam, Veznin
- Rehberlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kılavuzluk
- Presleme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sıkıştırma
- Kiyaset kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Varışlılık, Akıllılık
- Kucaklamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kuşatmak, Sarılmak, Sarmak
- Tutuk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çekingen, Durgun, Kapalı, Kesik, Sıkılgan, Tutuklu, Utangaç
- Çöküş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İnhitat; Yıkılma
- Vakitli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zamanlı, Sürevli
- Veliyullah kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Veli
- Eğin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Arka, Beden, Endam, Vücut, Sırt, Boy Bos
- Yalama Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aşınmak
- Tarumar Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dağılmak, Karışmak
- İntihar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ölünç
- Bezginlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Usanç
- Ateh kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bunama, Bunaklık
- Atalet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tembellik, İşsizlik, İşsiz Kalma, Gevşeklik, Uyuşukluk, Süredurum, İşlemezlik, Dinginlik, Durağanlık, Hareketsizlik
- Payet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sim
- Gizlilik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mahremiyet
- Civelek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Neşeli, Sokulgan, Sevimli
- Gelin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kukla
- Lastik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Korse
- Künde kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düzen, Hile, Köstek, Oyun, Tuzak
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü